1
NAZLIM
Güneş elveda dedi Ay Hilal’e
büründü
Hasretin yavaş yavaş yine
çöküyor nazlım
Efkâr demli çayımda yıldız
gibi göründü
Usul usul sineyi yine yakıyor
nazlım
Bütün kötü duygular vedalaşıp
öpüştü
Akıl küstü gidiyor gönül ile
kapıştı
Hayalin ellerime kitap gibi
yapıştı
Göz ile dil birleşti seni
okuyor nazlım
Kalemin ince ucu yaraları
deşince
İmdat diye çırpınıp türkülere
koşunca
Adın derman yüklenip lal
dilime düşünce
Gecenin zifirleri ışık
çakıyor nazlım
Sana ait olmayan söz kalmadı
lehçem de
Bir tek seni sakladım kırk
yamalı bohçamda
Sabahın seherinde gül açarken
bahçemde
Umudum gerdanına seni takıyor
nazlım
Nidamı sitem sanma gözlerine
banış tı
Kerem ateşi gibi içten içe
yanış tı
Özlemin bedenimde matruşkaya
dönüştü
Birini açıyorum biri çıkıyor
nazlım
Sır dolu ulu aşkın girdabına
girmeden
Bir ömür geldi geçti sefasını
sürmeden
Son yüz görümlüğü ol nefesimi
vermeden
Çiftçi Baba taşını artık dikiyor nazlım
AHMET ÇİFTÇİ