Ey gece, ellerini uzat bana ötelerden, yüreğini uzat. Ufak bir çocuğun annesini görüp de kollarına son sürat koşması gibi, koşayım ben de sana. Gözlerim en çok aydınlık zamanlarda gördü ihanetleri ve kalleşlikleri. Geceyi gözyaşları ile yıkayanlar daha iyi bilir gecelerin hikmetini ve değerini. Gecenin sakin olanı da güzeldir, az hafif müziklisi de. Cırcır böceklerinin senfonisine bayılırım çoğu zaman hava laciverte boyandığında, hafifte gökte bulut olduğunda. Görmesem de onları konserlerine kulak veririm her zaman. Beş kuruşta ücret istemezler. Hava kararıp da biri başladı mı ötmeye ardından binlercesi koro oluşturur. Belki de kim bilir o ilk sesi çıkaran ''Sesime ses veren yok mu?'' kelimesini bizim anlamadığımız bir lisanda söylüyordur arkadaşlarına...

Hain pusular, kalleşlikler, bu gün dolunay var her taraf kabak gibi ortada kimselere hainlik düşünemezsiniz tabi bu aydınlıkta. Ey gece ört üstümüze güzelliklerini, geçit verme, çirkinliklere, aymazlıklara. Sadece dağların adı çıkmasın geçit vermez diye. Gecenin de bir hükmü olmalı. Rabbimde öyle buyurmuyor mu yüce kitabı Kur'an-ı Kerim'de ''O, öyle bir Allah tır ki içinde dinlenesiniz diye sizin için geceyi, göresiniz diye de gündüzü yaptı. Elbette bunda söz dinleyecek olan bir kavim için ayetler (ibretler) vardır.''

Her gecenin mutlaka bir sabahı var. Gözlerini tavana diktiğin zaman, hangi şeyleri doğru yaptım, hangilerini yanlış yaptım diye düşünmeli insan. Hazreti Mevlana ''Başkalarının kusurlarını örtmede gece gibi ol.'' diyor. Bana yanlış yapan dostlar zamanında, hepinizin yaptıklarını çoktan unuttum bile, benim ile mezara gider artık o yanlışlar merak buyurmayın. Benimkilerini de birileri unutmuştur inşallah...

Bazı zaman geceyi az da olsa aydınlatan ateş böcekleri gelir aklıma ve sadece gece görebilen ve hareket edebilen baykuşlar bir de yarasalar. Ne kadar romantik canlılar gece yaşayıp gece hayatı sürüyorlar ve gece rızıklarını arıyorlar. Hiç bir dişi yarasa veya dişi baykuş eşine ''Bu gece neredeydin, nerede feneri söndürdün?'' demiyor, diyemiyor...

O gece olmasa anlayabilir miyiz güneşin kıymetini. Karanlıklar ve cahillikler olmasa anlayabilir miyiz iki cihan güneşi Hazret Muhammed sav.'in hangi insanların yüreğini ısıttığını, hangi coğrafyalara ışık ve güzellikler saçtığını. Karanlıklar ile dolu bir coğrafyaya güneş gibi aydınlık saçtığını...

Çoğu zaman gece yazıp çizmek daha verimli oluyor. Sizinkini bilmem ama ben de böyle. Her taraf sessizleşmiş el etek çekilmiş bir kenara. Yanına da çayını ya da orta şekerli kahveni alırsın. Hele bir de çocuklarda tatilde iseler değmeyin keyfime yani. Çok eskilerden bir şarkı geldi bakın şimdi aklıma ''Zulmet ile ayrılık bestesi yapar, beni düşünceye salan geceler.'' diye devam eder gider. Müzeyyen Senar o güzelim mikrofonu eline aldığı zaman...

Geceler sabahlara gebe, sabahlar gecelere. Allah'ın varlığının en güzel delillerinden her ikisi de. Geceniz aydınlık gündüzünüz de bereketli olsun diyelim çene kaparken. Sevgi ve saygılar yine...
( Ey Gece Ört Üstümüze Güzelliklerini başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 12/6/2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.