Ekili bir tarlam var,diye asla güvenme!
Harmandan çuvallarla,ambara girmeyince.
Evlâtlarım var diye,sakın ha böbürlenme
Düğün dernek sonunda, elleri görmeyince. 
            Sadık dostum var deme,elin varlı olunca,
            Sever gibi görünür,hep seninle beraber.
            Bakarsın ki toz olmuş,başın darda kalınca
            Selâmını da kesip"Dostu ben değilim" der.
Karım vefalı deme,yokluğu göstermeden,
Dengine getirerek günü birinde sına.
Seni mutlu eder mi,altınları görmeden
Sen çırpınıp dururken,eline yakar kına.
            Ağustostan sonra ki,ekeceğin darıdan,
            Ürün alırım diye,boşa yere ümitlenme.
            Tarlayı ele verip, alacağın yarıdan
            "Bana az verdin "diye,küçük düşüp dilenme.
Acınacak hallere,düşmek istersen eğer,
Kadınını süslü yap,evlâdını da sarhoş.
Yardımsa güzel duygu,insanlığa eşdeğer
Hümanistçe davranıp,durma mutluluğa koş!
             Toprağın çorak ise,boşa arı besleme,
             Çiçek'siz arazide,boş kovanla kalırsın.
             Namusunla kazanıp,haram para isteme,
             Hayır görmez üstelik,namerde yalvarırsın.
             
Halk deyimlerinin,şiire dönüşme denemesi yapılmıştır.11/ 11/ 1998  
  
( Deme Ha başlıklı yazı Özçiçek tarafından 11.11.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.