1
İnsan tanıdığı ve bildiği alıştığı bir insan veya dostu gönül verdiği birisine alışır ve gittiğinde üzülür, hayatında gözü önünde anında bir boşluk alışkanlığın hasretini yaşar ve üzülür, ama gel gör ki gönlümüzde olan merhameti nefret ile değiştir iken bu üzüntüyü ve boşluğu hiç hissetmeyiz ne de hasretini yaşarız! Bazen yarım yamalak merhameti unutmuş iken hatırlasak ta, yarın bu nefret kin ile bir şey olmayacağı aşikâr olsa da neden bu nefret ile gezeriz anlamak mümkün değil! Sanki önümüze vaz geçmemek için sözleşme yapmış gibi geri dönüşünde ölüm varmışçasına uzaklaştıkça uzaklaşır, geri dönmenin erdemliğini ile baş başa olmayız.
Dağılmış paramparça olmuş kapkara düşüncelerin karanlığında yaşamayı göze alır, huzurlu mutlu olmanın kapısını kapatırız, muamma, çözen varsa çözsün, anlayan var ise anlatsın. Mutluluğun huzurla esen başını erken kopartırız üzülmeyiz, aşk sevgi merhamet sarayını yıkarız özlemeyiz hasretini çekmeyiz. Ey merhamet artık ağlayan yok mu sana? Yok, mu peşinde neşeyle koşan? İnsanlar perişan sensiz görmez kör gözle gezer, sanki seni görmez!
Seni
sanki bir değersiz bir eşya gibi kinin sandığına gömmek alışkanlık nasıl oldu? Seninle
kavuşmak mahşere mi kaldı? Sensiz hayatın yükü nasıl çekilir bilinmez! Sen olmadan
bu serseri uyuşukluk edepsizlik nasıl son bulur muamma! Binlerce yıl nefretle
yürüyenler bir arpa boyu yol alamadı hüsranı yaşadı, Merhameti yaşatanlar,yaşayanlar
kıtaları gönülleri neşeyle fetih etti mutluluğu doyasıya yaşadı ve bu nasıl ne
çabuk unutuldu bilinmez, anlaşılmaz!
Âlemlere
Rahmet olarak gönderilen, Nur gül kokulu Resul’ü ne çabuk unuttuk ona ümmet
olmaya çalışır iken, ya da galiba ümmet olmaya koşarken mi diyeyim!
Sen
bize darılma seni yüreğinde taşıyanlar hala var inan bana, yoksa bu hayatın yükü
nasıl çekilirdi, nasıl minarelerde ezanlar yükselerek okunur, nasıl gönüllerin
ve gözyaşlarındaki yaş ve gönüllerdeki keder nasıl giderilirdi? Bu kutlu
insanlar senin toprağında her zaman gezecek, ıssızlığın karanlık sokaklarında
gezinilmeyecek, iğrenç nefret ile beraber olmayacak… Bülbül gibi insanlar senin
dallarındaki güzelliği görecek etrafında birleşecek, bağda bahçede hepimizin
olacak, artık ben değil, biz olacak, senin gibi güzellik var iken çirkinlik ile
yaşamayı ancak ahmaklar salaklar seçer diyorum ey merhamet, iyi ki varsın sen,
gönlümüze yerleştiren Rahman’a binlerce kez şükürler olsun. Selam ve dua ile.
Bülbül
konar güle sen merhametinle ey merhamet
Sabah
seherinde iner melekler yeryüzüne,
Rahmanın
merhameti ile
Âşık’lar
sever birbirini sen merhametinle
Çocuklar
sevilir sen merhametinle
Ey
nefret taşıyan kul sende yok gönül
Sürünmenin
peşinde gidersin bellirsizdir yönün
Seni
böyle kine sürükleyen seni yakan
Sen
gibi yanacak sen gibi ağlayacak
Mehmet
Aluç (Kul Mehmet)