UNA* KÂÛT *



*pul oldu mutluluğum
rüzgar götürdü denizlerin enginlerine
umutlarım dağların eteklerinde çakıltaşı
toprak şimdi


toz oldum
alın yazısi denilen kader pazarında
bu dünyanın gâmına gûssasına
ateşe âşık bir pervâneyîm
kaldım sîne-i bûryânımda
ateşe yansır hârresî yüzümün
soğuk pınarları özledim suya hasretim
düştüğüm yerde eririm


aynalardaki
serçe yürekli çocuklarımı özledim
gelincik beklerdi umutlarım
unutuldu toprakta âşk tohumlarım
hârrı-firkatımda
mavi salıncakta asılı düşlerim var
zaman saçlarıma yıldız griden
firâriyim tek başına ey yıldızsız kara geceler
karardınız kara katranmı oldunuz
ateş böcekleri neden sustunuz
karanlığa seranatmı oldunuz


melekler
çiçek tozları karıştırdı çocukluğuma
çocuk kaldı düşlerimdeki ben
mavi umutlarım vardı
ipek evimde unutuldum senelerdir
iğde / ağacının râhîyasıdır mazimdeki düşlerim
feleğin değirmen taşında una kâût oldu
şimdiki gerçeğim
ölümün perdesi kalkmadı üzerimden
göz çukurlarıma toprak dolmadan
ehlî / ûkbâdan olsam
gözyaşlarımla yıkansam
almadım telezzüz şu dünyadan
ah seneler seneler ateş döktürdün topuklarımdan
kollarıma kol kanatlarıma kanat olmadın ah seneler_seneler..



**nur**

( Una Kaut başlıklı yazı **nur** tarafından 12.11.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.