Adımlarına dolandıkça yakarışlar
Ayrılığı bölüşüyordu buğulu camlarda bir çift göz..


Umutlu mendiller salınıyordu 
Gözyaşları dökülüyordu ardı sıra su niyetine
Işığa doğru yürüyor
Yaşlı sokaklarda hayat adresini arıyordu yüreği...

Bin bir ihtimalle çıktığı yolda
Pişmanlığına berdel düşmeden ayrılığın
Bereketli topraklardan hasat toplayacaktı şimdi

Süt kokulu nefesiyle sözler vermişti
Beslemişti meleyen kuzusunu -öyle ki besleyecekti daha da-
Geçmişin siyah yüzünü yüreğine gömmeli
Ardı sıra yorgunluğuna aldırmadan ayak bileklerinin
Aydınlığa koşmalıydı elbette...


Vicdani sorgularıyla iç içe 
Kaderine damgalanmış siyahların muhakemesinde
Yüreğinin serzenişi fütursuzca yargılıyordu çığlıklarını


Yazın diri sıcaklığında karlar yükselirken hayallerine
Buzlanan kanatları altında
Canının dermanı kulağına fısıldıyordu
'Baba seni çok özledim'...


K/özledikçe hüznünün ateşiyle sıla serçelerinin bakışlarını
Genzi süt kokusuyla sızıldanıyor
Sırtında biçimsiz kambur hayat
Yeni doğan her güne dünleri gömüyordu 


Yüreğinde umuttan ışık hayal
Elleri koca hasatların içinde 
Tek tane buğday topluyorken heybesine 
Sağanak yağmurlar altında eriyor tek tanesi
Umudundan yüreğine kıvılcımlar düştükçe
Ayaklanıyor hasretine yeminden...

O babaydı kahramanıydı bahar dalının
Leylak tenine doyamadığının
Anımsadıkça balasının pencereye yaslı suretinden 
Dudağını yalayan göz sularını
Ve buğulu bakışlarının kızaran burnuna isyanını
Derin bir ah'ın dostluğuyla yeniden umuda sarılıyordu nasır tutan elleri...
Dağ suyuna özlemi çoğaldıkça
Bakiyesinin gölgesinde uykusuz
Tedirgin bitap hasretle karışık azalıyordu
Bu uğursuz sahillerden toprağa dönmek azıksız
Kahrına saç yolduruyordu...


Bir baba yol alıyordu 
Yuvasına kilitlenen nefesi
Yüzünde ihtiyar umut yüreğinde körpe fidan


Sular bulanmadan avuçlarında
Rüzgâra teslim bereketini doldurmalıydı hanesine güneşin 
Bir yudum içirmeliydi ömrünü heder ettiği
Gül kokulu ak tenli sabisine...


Ah Umut!
Zincire mi vuruldun da ışığın sızmaz!
Gömme hayalleri toprağa
Bir beyaz sayfaya adres yaz hadi
Bozulmadan bu dönme dolap
Bu vehim susuzluğa 
Serabında son noktayı koyma

Körpe yüreğin özleminden avuçlara okunan duaya hürmeten
Allah aşkına hayat!
Bırak tüllensin umut gök maviye
Bırak yürüsün teker ay yüzünde


Yeter ki;

Bir nefes süte 
Ömrünce doyacak bir nasip ver...



'Düşlerin lisanıyla özlemden arya

Babama ,tüm babalara...'





Hazal Karadağ

 

( B İr A Dak B Ende A Dın başlıklı yazı Hazal Karadağ tarafından 24.02.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu