O bir eş,o bir baba, o bir eğitimci , o bir yazar, o bir şair, o bir televizyon programcısı...


O edebiyat dünyasının son yıllarda parlayan gelecek yıllarda ise en iyiler listesinde yerini alacak olan parlayan bir yıldızı.


Bu haftaki konuğumuz Sayın; Zekeriya Efiloğlu


1…Zekeriya Efiloğlu kimdir desem, ne dersiniz sayın hocam?

28.03.1972 tarihinde Ordu İlinin Akkuş ilçesinde doğdum. İlkokulu Ünye Anafartalar İlkokulu’nda; ortaokul ve liseyi yatılı olarak Samsun Lâdik Akpınar Öğretmen Lisesi’nde bitirdim. Süleyman Demirel Üniversitesi Burdur Eğitim Fakültesi’nden 1993 yılında mezun oldum.


Aynı yıl, Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesindeki Hilalli İlköğretim Okulu’nda öğretmenlik hayatına başladım.


Daha sonra Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde Yunus Emre İlkokulu ve 100.Yıl İlkokulu’nda, Gaziantep’te ise Şehit Karayılan İlköğretim Okulu’nda öğretmenlik, Fatih Sultan Mehmet İlköğretim Okulunda müdürlük görevinde bulundum. 2011 yılında Ahmet Yesevi Üniversitesi Eğitim Yönetimi ve Denetimi Alanında Yüksek Lisans yaptım. Bir eğitim sendikasının uzun yıllar Şube Başkanlığı görevinde bulundum. Gaziantep yerel gazetelerinden Metropol Gazetesinde köşe yazarlığı yaptım.


Şu an Gaziantep Şahinbey Gülşen Batar Anadolu Lisesi’nde Okulu müdürü olarak görev yapmaktayım ve ayrıca da Türkiye Yazarlar Birliği Gaziantep Kurucu Başkanlığı yaptım. Şimdi Gaziantep27, Kamumanşet ve DefterK sitelerinde köşe yazarlığı yapmaktayım…


Öğretmenevi Müdürlüğü yaparken öğretmenler arasında yaptığı 3 şiir yarışmasına katılan şiirleri de kitaplaştırdım.


Bunlar sırasıyla:

YAPRAKTAKİ DAMLALAR

BİR ŞİİRDİR ÖĞRETMEN

SANA EMANET'dir. Evli ve üç çocuk babasıyım…

 

2..Bizlere hayata bakış açınızı anlatır mısınız?


Hayatı bizlere bir kez bahşedilen bir hazine…O yüzden kıymetini bilerek yaşamaya gayret ediyorum…


3…Hayatınızda geriye gitmek gibi bir şansınız olsa kaç yaşına geriye  dönmek isterdiniz?


İlk doğum günüme kadar gitmek isterdim elbette…


4… hayatta en çok sizi ne üzer?


Vefasızlık…


5…Hayatta yapmak isteyip de yapamadığınız şey nedir?


Edebiyat okumak isterdim…


6…Hayatta en çok sahip olmak istediğiniz şey nedir?


İyi bir yazar olarak sesimi daha geniş kitlelere duyurmak istiyorum…


7…Elinize sihirli bir değnek verilse ne yapardınız?


Olmayacağını biliyorum ancak tüm kötülükleri yok ederdim sanırım…


8…Sanal alem sanal dostluk sizin için ne ifade ediyor?


"Sanal alem yalan alem" repliğini büyük bir oranda doğru buluyorum…Sanal özellikle bir yaşa kadar çok ciddi tehlikeler de içeriyor o yüzden kontrollü kullanılmalıdır…


9…Edebiyat siteleri hakkında ne düşünüyorsunuz?


Edebiyat için kim ne yapıyorsa desteklemek gerek. Ancak iş edebiyattan ziyade site yarıştırmaya döndüğü için tehlike arz ediyor…


10..Edebiyat sitelerinde paylaşılan şiirler sizce hak ettiği değeri görüyor mu?

Yok canım nerede görecek kimsenin şiir okuduğu falan yok ki… Kendi kendimize gelin güvey oluyoruz sadece...


11..Şiir sizin için ne ifade ediyor?


Çok şey ancak benim için şiir, ruhumuzda ve yüreğimizde olanları kâğıda nakşetmektir... Ayrıca şiir; harfleri, kelimenin kalbine damlatma, beş duyuyla kâinatı tanıma sanatıdır... Şiir, arayıştır... Kâh maddeden manaya kâh manadan maddeye yönelen bir arayış… Şiir, soyut sözcükleri somutlaştırma veya somut sözcükleri soyutlaştırarak hasat elde etmeye çalışır... Şiir mısralarla büyüyen bir tomurcuk; ruhumuzun çim biçme makinesi; sevgili için akıtılan en mukaddes gözyaşı;  mısraların ruhunda yaşayan hayallerimiz; avluda beklediğimiz anahtar sesi; aşkın elbiseye girmiş hali; bedenin ruha transferi; ruhumuzla ve bedenimizle yaptığımız en önemli sözleşme; ruhumuzun deli gömleği; şuurumuza geçirilmiş kelepçe ve coşkun yüreklerin evrenidir…


12… Örnek aldığınız şairler var mıdır, varsa kimlerdir?


Örnek aldığım yok ancak sevdiklerim çok…Necip Fazıl'dan başlayarak bir çoğunu rahatlıkla sayabilirim…


13…Şiirin size kazandırdıkları nelerdir?


Sanırım bu fantastik ve plastik dünyada ve teknolojinin iyice her alanı kapsadığı bir zamanda duygularımı kaybettirmedi…En büyük kazanç da o sanırım…


14…Şiir yolunda ki amacınız nedir?


İyi bir şair olmak ve kitlelere ulaşabilmek elbette…Çünkü ben yazdıklarımın saklanması değil bilinmesinden yanayım…


15…Şiir seven ve şiir yazma gayretinde olanlara ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?


Bu iş sabır gerektiren ve çok okumayla filizlenen bir alan… Üzerine biraz da hayal gücü attınız mı tadından yenmez… O yüzden sabırla ve azimle çalışmaya ve denemeye devam etsinler…Çok okusunlar…


16…Şairlerin şiir kitapları çıkartması çok mu zordur, çıkan kitaplar hakettiği değeri görüyor mu?


Şiir okunmuyor ÇÜNKÜ: Üniversitelerimizin bulunduğu semtlerde, okul binalarının etrafında kütüphaneler, kültür merkezleri değil, kahvehaneler öbekleşmiş durumda. Türkiye’de 400 binin üzerinde kahvehane bulunurken, toplam bin 435 kütüphane bulunuyor. Yani 65 bin kişiye bir kütüphane düşerken, 95 kişiye bir kahvehane düşüyor. Çok şaşırtıcı ama gerçek Türkiye’deki okul sayısı bile kahvehane sayısından azdır. 16 milyon öğrencinin eğitim gördüğü okul sayısı 53 bin. Yine 400 bin kahvehaneye karşılık 400 sinema salonu var. Nüfusu bize yakın olan Almanya’da kütüphane sayısı ise 11 bin 332, ABD’de ise 118 bin civarında. Üstelik kahvehanelerimiz tıklım tıklım dolu. Kütüphanelerimiz sessiz ve ıssız bir halde. Bir kısmı da memur yokluğundan dolayı kapalı. Yine dünyada en çok televizyon izleyen ve fakat en az okuyan ülke olduğumuz da geçtiğimiz günlerde kamuoyuna yansıdı. Dileğimiz ve hedefimiz en çok “okuyup” en az “seyreden” bir toplum olmamızdır. Yani okumayı sevmemenin yanında şiir okumayı da hiç sevmiyoruz… İnternet sitelerinin etkisi yok desek yalan olur ancak sadece bunu sebep olarak göstermek de haksızlık olur… Şimdilik romanın ve öykünün biraz da kişisel gelişim kitaplarının taliplileri çok bundan 40-50 yıl öncelerinde ise şiir revaçtaydı… Bekleyelim bakalım devran hepsi için birlikte döner mi?


 

17…Şiir karın doyurmaz, diye bir söz vardır, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Doğrudur… Mesleğini soran birisine "şairim" demiş adam… O da yanındakine "anladım işsizim" diyor diye tercüme etmiş… Haksız da sayılmaz hani…


19…Bu hafta TÜYAP da imza günüz vardı duygularınız nelerdir?


Güzel bir duygu… İnşallah daha fazla artarak devam eder…


20…Denizli’ye ne zaman geleceksiniz ?


Çağrıldığım zaman…


İlk baharda Denizli de misafirimiz olacaksınız o halde inşallah J


21…Sizden sonra gelecek olan şiir meraklısı genç kardeşlerimize neler tavsiye edersiniz?


Şiir emek, sabır ve okuma ister…


22..Son olarak  bizlere neler söylemek istersiniz?


Şiir olayı bir okuma sorunudur… Okuma meselemizi çözemezsek hepsi hikâye… Yani biz ülke olarak kitap okumayı sevmiyoruz… Evet sevmiyoruz… Bu bir sevgi eksikliği… Yoksa bu ülkedeki yılda, ortalama 2.190 saat televizyon izleyip, 1.095 saat internette gezinip, ama yalnızca 6 saat kitap okumayı nasıl izah edeceğiz! Bir başka deyişle, yılda 91 gün televizyon izleyip, 45 gün internette gezinen, ama yalnızca 6 saat kitap okuyan bir toplum olduğumuz gerçeğini nasıl açıklayacağız. İşte kafamı kurcalayan en önemli madde bu… Son olarak bunu söylemek istedim… Teşekkür ederim…

 


Değerli gönül dostumuzu biraz daha yakından tanımış olduk böylece arkadaşlar.Bunca yoğunluğunun içerisinde bizlere zaman ayırdığı için Sayın; Zekeriya  Efiloğlu'na çok teşekkür ediyorum.Şiir yolunuz her daim ışıl ışıl,başarılarınız daim olsun Zekeriya bey…Saygılar...

( Aşkın Eşiğinde Ölüme Uyanmak .. Zekeriya Efiloğlu başlıklı yazı S.SAMYELİ tarafından 11/11/2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu