Online Üye
Online Ziyaretçi
Bakma, kurşun olur batarsın cana
Kim aydınlığının olmaz talibi
Gözlerin yavaşça karışır kana
Firdevs’ten yollanan armağan gibi
İsmini toprağa eksem; nansın sen
Mukaddes bir rüya, safi bir hayal
Ya cezasın bana, ya ihsansın sen
Nazarımda çınar, gerçekte nihal
Razıyım; ecirdir boğsan ruhumu
Uzanıp gölgene, ölüm aşk derim
Nasıl eritirse ateş bir mumu
Sende beni öyle erit isterim
Sidelya kokusu sarar dünyayı
Bir yaprağın kopup düşse elime
No’lur söyle, nedir gönlümün payı
Gedayım; emelim iki kelime
Eskimiş yüzümün nehirlerinde
Her sabah çırpınan o denizkızı
Sen misin kalbimin yanık yerinde
Dünyayı, ukbayı inleten sızı
Nalanım, şavkını gördüm göreli
Bir sen güldürürsün yüzümü bir sen
Bu savaş meydanı, bu ateş seli
Gülbahar olup da açar elinden