7'den 77'ye...
7'den 77'ye...
Bir resmin kalmış bende,
Tam ortadan yırtılmış,
Hani siyah kazaklı,
Biliyorsun değil mi?
Bu sabah radyoda çalıyordu... Gülümsedim birden, hüzünlendim. Önce
rahmetle andım Barış Manço'yu... Durağı cennet olsun... Amca'mızdı o,
Pazar sabahlarının neşesiydi, kızarmış ekmek kokulu kahvaltılarda,
televizyonda onun programı ile başlardı pazar günleri.
10 puan, 10 puan, 10 puan... 100 puanla şampiyondu o
Yıllar öncesinden kalan, dokunaklı, ben küçük dünya sanki çok büyükmüş
gibi gelen zamanlardan kareler geldi aklıma. Ne güzel dedim, zamana
böylesi izler bırakabilmek ve sonsuzluğa isim olabilmek.
Bir
şarkıda, bir şarkı sözünde, belki bir kitapta, belki bir heykelde,
tabloda, ya da fotograf karesinde anımsanmak ne kadar guzel.
Gözlerimden süzülen
Bir kaç damla anıda
senin sıcaklığın var
Anliyorsun değil mi?
Yıllar sonra farklı nesiller de dinleyecek, farklı anılarla farklı
karelere dalıp gidecekler. Ama illâ ki duygulanacak, illâ ki
beğenecekler bu şarkıları. Barış amca'yı bilecekler, sevecekler.
Evrensel bir imzası var çünkü. İyiyi, güzeli, aşkı ve coşkuyu sarıp
sarmalayan bir havası var. Sonsuza söylenmiş sözleri var, her zaman
anlaşılacak olan...
Zaman akmıyor sanki
Saatler durmuş bugün
Sonsuz yalnızlığımda
Bir tek sen varsın bugün....
Bugün gibi hatırlar hediye aldığı iki küçük kol düğmesini ve koca bir
aşkı sığdırır o küçücük kol düğmelerine . Hiç ölmeyecekmiş gibi gelir
bazı insanlar. Tam da orada dururlar, hep var oldukları yerde. Hep dibe
vurduğunuz anlarda, kalbinizin kuytu köşesinde bir yerde, ortaya
çıkıverir, dinlersiniz bir şarkısını ve onunla birlikte başlarsınız
büyük bir yolculuğa. Aslında yaşamınızın o şarkılarla anlamlandığını
bilirsiniz yada sadece o şarkıları dinlerken nasıl bu kadar güzel olur
diye şaşırırsınız yaşamın. Tam da sizi anlatıyordur şarkılarında
.Beyhude geçti yıllar derken aslında yapayalnız olduğumuzu korkunç bir
sükunetle yüzümüze vurur. Sakin ve anlaşılırdır: dolandırmaz bağırmaz
şarkılarını söylerken. Onu küçücük bir çocuk da anlar, 70 yaşındaki bir
nine de. Nasıl da güzel anlatır Halil İbrahim Sofrasında bu dünyanın
aslında mütevazilik üzerine kurulu olduğunu, paranın pulun ihtişamın
aslında hepsinin zamanla geçeceğini, vermenin almaktan daha önemli ve bu
kavganın boş olduğunu.
Hayatımızda bir dönemin unutulmaz ismiydi Barış
Manço. Büyük bir heyecanla bütün aile beklerdik 7'den 77'ye başlasın
diye. Bir kuşak onun şarkılarıyla büyüdü. O bize farklı olmanın kötü bir
şey olmadığını, aslında farklılıkların bu ülke insanının ne kadar
zengin bir kültüre sahip olduğunu anlattı ve yaşattı. İyi ki seni
tanıyarak büyüdük, iyi ki senin şarkılarını severek aşık olduk ve iyi ki
senin şarkılarında eğlendik. Kırk yılda bir gelir Barış Manço gibisi.
Sapa kulba kapağa itibar etme dostum
İçi boş tencerenin bu sofrada yeri yok
Para pula ihtişama aldanıp kanma dostum
İçi boş insanların bu dünyada yeri yok
Hüzün dolu geceler
Buğulu pencereler...
Hepsi bu senden kalan...
Melike Melis ÖNEŞ 13 Ekim 2009, 05:11
(
7'den 77'ye... başlıklı yazı
Melike MELİS tarafından
29.08.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.