Hikaye / Aşk Hikayeleri

Eklenme Tarihi : 16.08.2013
Okunma Sayısı : 2130
Yorum Sayısı : 0


Sayde ve Kemal'in balayılarını geçirdikleri Güzelçamlı, birçok turistik 
belde ve merkezden farklı bir turizm potansiyeline ve çeşitliliğine sahipti.
Otuz km'ye yakın bir kıyı şeridi içinde plajlarda ve koylarda sörf, yelken, 
kano, su kayağı, balık avcılığı tekne turları yapma imkanları mevcuttu.

Beldeyi çevreleyen Dilek Milli Parkı ve Samsun Dağları ise gerçek anlamda
bir cennetti.

Çok zengin bitki örtüsü, hayvan türleri, mağaralar, vadiler, kanyonlar vardı.
Kuş gözetleme gezintileri, mağaracılık, botanik turları, at binme, bisiklet turları 
ve benzeri daha bir çok etkinliğin yapılabileceği bir yerdi.

Belde, turistik tesislerin ve ikinci konutların artmasıyla bir turizm beldesi haline 
gelirken kültürel dokusunu kaybetmemiş, gelenekler korunmuştu.

Güzelçamlı'yı ziyaret edenler Türk kültürünü ve yaşam tarzını rahatça
izleyebiliyorlardı.

Karı kocanın, evliliklerinin ilk günlerinde böyle bir cennette, bir oksijen
deposunda olmaları mutluluklarını bir kat daha arttırmıştı.

Yaklaşık iki saat sahilde çay bahçesinde oturup, bu güzellikleri seyredip
öğleden sonra yazlık eve döndüler.

"İnanamıyorum" dedi Sayde, "İnanamıyorum Kemal" "Her şey o kadar
güzel ki," çok mutluyum, inşallah bu mutluluğumuz hiç bozulmaz.

Adam, karısını kollarına aldı ve

-İnşallah bebeğim, inşallah bozulmaz diyerek, sevgiyle gözlerine 
baktı.

Sayde eşine gülümseyerek, biz ne yeyip içeceğiz aşkım, alışverişe
gitmemiz lazım diye büyüyü bozuverdi.

Kemal 
Haklısın can, akşam olmadan bir şeyler almamız lazım derken,

Sayde
Kocasının kollarından sıyrılarak, buzdolabına doğru gitti.
Dolabın kapağını açtığında, yine o meşhur çığlıklarından birini 
attı.

Kemallll, şuraya bak, teyzem her şeyi düşünmüş, dolap ağzına
kadar yiyecek dolu, canım benim, sigara böreği bile sarmış
bizim için.

Aman Allahım, her şey, her şey var burada, baksana, kırmızı
şarap bile var.

Biraz sonra veranda da, mükemmel bir sofra hazırladılar.
mutlulukların şerefine kadeh kaldırırken, kendilerini bekleyen
hayatın yeni ve acı suprizlerinden habersizdiler.

Bütün bu güzellik arasında, Kemal arada bir dalıp gitmekten
arkadaşlarının başına geleni düşünmekten kendini alamıyordu.

Sonra Sayde'nin durumunu fark etmemesi için hemen 
toparlanıyor. Tekrar kendini bu mutlu havaya bırakıyordu.

Yemeklerini yiyerek, biraz da çakır keyif olduktan sonra,
huzurlu bir şekilde yataklarına çekildiler.

Dışarıdan gelen müzik sesi, burada hayatın geç saatlere
kadar devam ettiğinin bir göstergesiydi.

Adam, yanı başlarındaki abajuru söndürdü ve karısına
sarıldı. 

Bu defa büyüyü bozacak hiç bir engel yoktu...

Devam edecek

Yazan ve Seslendiren Mehmet Fikret ÜNALAN
( Yüzbaşı Kemal (Yirmi Dokuzuncu Bölüm) başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 16.08.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.