Yüzbaşı Kemal (On dokuzuncu Bölüm)
Anılar, acı hatıralar işte buydu Zafer Kemal'in geçmişine dönük
hayat hikayesi, belki de geçmişi ile yüzleşmenin sona ermesi
nedeniyle o gece derin ve huzurlu bir uyku uyudu.
Gözünü açtığında markası bile silinmiş olan dedesinin yadigarı
saatin kolunu sıktığını fark etti.
Hafifçe irkildi, doğrulmaya çalıştı. Üşümüştü. El yordamı ile
yere düşen battaniyeyi bulmaya çalıştı.
Bulamayınca tekrar doğrulup bir müddet kendine gelmeyi
bekledi.
Bir süre sonra kolunu sıkan saate baktı. Henüz sabahın
Altı buçuğuydu.
Tembellikle ayağa kalktı. Pijamasını beline doğru çekti.
Bir şeylerden ürker gibi banyoya doğru usulca gitti.
Elini yüzünü yıkayıp, aynaya baktığında, sanki kendi ile
göz göze gelmek istemiyordu. İçinde bir tedirginlik vardı.
Sanki yeni bir hayata başlamakla oğluna ve Nesrine
ihanet edecek olma duygusuna kapıldı.
Sonra bolca suyla, yüzünü bir daha bir daha yıkadı.
Evet eşini ve oğlunu kaybetmişti. Ama artık yeni bir
dünyası vardı. Sayde...
Onunla hayata farklı pencerelerden bakmak ve yeniden
başlamak çok güzeldi.
Yılmaz Güney'in bir şiiri geldi aklına
"Eskiden bilmezdim yalnızlığı
Bir ağaç nasıl yalnız değilse ormanında
Bir çiçek kendi dalında
Eskiden bilmezdim yalnızlığı
Yalnızlığın içinde
Şimdi yalnız, yalnız mıyım
Kopuk muyum dalımdan
Uzağında mı kaldım ormanın"
Hayır, hayır diye söylendi kendi kendine artık yalnız değilim...
Kabahat değildi yaptığı, neden kabahat olsun ki
Yeniden sevmeye, hayata yeniden sarılmaya elbette hakkı
vardı.
Sayde'yi gerçekten çok sevmişti ve gün güne içinde daha
da büyüyordu bu sevgi
Sanki her düşündüğünü bir şiirle destekliyordu o sabah
ve yine Yılmaz Güneyden bir şiir döküldü dudaklarından
Hangi zorluğu
yenmemiş insanoğlu.
Hele taşıyorsa içinde
bu insanca sevgiyi.
Güzel günler
zorlu duraklardan
geçer sevdiğim.
Damla damla
birikiyor insan.
Damla damla sevgili...
Bir gün
akıp gideceğiz hayata.
Duvarlar yıkılacak,
açılacak bütün kapılar
bilesin.
Benim yüreğim
sensin şimdi
seni vurur durur...
Ve yine damla damla
çoğalıyorsun içimde.
Şimdi yaralı yüreği Sayde'yi vuruyordu tıpkı şiirde ki gibi...
Giyinmeye başladığında yüreği iyice coşmaya başlamıştı.
Bir kıvılcım düşer önce
Büyür yavaş yavaş
Bir bakarsın volkan olmuş
Yanmışsın arkadaş
Ortak olmak her sevince
Her derde kedere
Ve yürümek ömür boyu
Beraberce el ele
Devam edecek
Yazan ve seslendiren Mehmet Fikret ÜNALAN
(
Yüzbaşı Kemal (On Dokuzuncu Bölüm) başlıklı yazı
MehmetFikret tarafından
11.08.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.