birikmiş mektuplarını yazıyorum
kalbi kanıyor anılarımın
ömrümün neresinden tutsan
tufan
bir tutam tebessüm
sarkıyor balkondan
düşme gözlerinden
çoçukluğumun...
hangi kapıyı aralasam
bağdaş kurmuş bir hüzün
sıkışmış alnı elleri arasında
dokunmaya korkuyorum yaralarıma
geceyi seviyorum diyorum
bilmesin matem sakladığımı
günyüzüm.
ne çok örmüşüm
söküyorum söküyorum
aydınlanmıyor
şafak sökünce keder...
otur kes bileklerini
doğra yalnızlığımı
gülüşü kaç para ki kederin
ağlamak istiyorum artık
karanlık çöksün üstüme
göğsünde...
hüzün de yakışır nile
aydınlanır tenindeki karanlık
kelimeler yanar
ruhun meşalesinde
tutuşur gece
ay karanlık
bir bilmece
gelme yanarsın
gel yanasın...
Nilay Savaş