İnsanın
konuşma üslubuna güzellik katan iman
İnsan
yaşamına hâkim olan güzellik katan iman
İnsanın
özüne hassas duyuş ve his katan iman
İnsan
aklına ve idrakine yaratanın dokunuşu ile
Merhametin
iman izdüşümü katansın iman
Hayatın
tüm yönlerini kucaklayansın tefekkür ile
Yaradan’ı
ve insanlar arasında Merhametin mekiğini,
Engin
güzelliğini sunan iman sen şefkat ve merhametin,
Umman
denizinde ihsan köpüğü ile yaşama,
Yaşam
ve anlam katansın.
Ruhun güzelliği, ibadet ve
güzel ahlakla incelip latifleşmesi şeklindedir. Ruhun gıdası zikir, nurani yet
kazanması ise ancak ibadet ile mümkündür. Yani ruhun güzelliği ibadet ve güzel
ahlak ile donanmasıdır. İnsanın geniş mahiyetindeki bütün cihaz ve azalar ruh
vesilesi ile işleyip çalışıyor, iman ve ibadet ruha ruh olursa, ruh da sair aza
ve cihazlara nafi bir ruh olur. İşte ruhun güzelliği burada
gizlidir. (15)
Yaşam alanımıza girmesine izin
vermediğimiz Yüce Rahman bir gün gelir, biz zülüm yapar iken şeytan ile beraber
iken dünyaya sığamaz iken, iki karışlık beze mezara ve tabuta kolayca sığdırır
ve şaşarsın ve şaşkınlığını da dünya gözü ile maalesef göremezsin e bir daha da
geriye dönemezsin, çünkü dönüş yolu kapandı. Ebu Cehil kabul etmedi ve yaşam
alanına sokmadı da ne oldu ölür iken mezara kazıklar ile soktular o pis
kokusundan dolayı! Ama Müslümanlar Allah’ı her alanlarına her saniyelerine her
dakikalarında beraber alarak, yerleştirerek Asr-ı saadeti yaşadılar ve yaşattılar
ve mükâfat olarak ta cenneti kazandılar. İmtihan dünyasındayız, başımız boş değil,
her şeyi istediğimiz gibi yapamayız ve yaşayamayız… Başka insanların yanlış
anladığı dini İslam olarak iman olarak ele almamız mümkün değildir. Ölçümüz
Kuran ve Sünnet Ve Âlimlerimizin dini anlamada önümüze sundukları Kuran ve
sünnet ışığındaki değerler olmalıdır.
Fobi
Belli nesne veya şartlardan
ferdin kaçmasına sebep olan ve kaçılamadığında şiddetli heyecana, bütün bedenin
irkilmesine, bir facianın gelmekte olduğunu hissetmeye, derin bunalım ve
depresyona, kalp çarpıntısı, tam bir halsizlik, terleme ve diğer heyecan
belirtilerine sebebe olan bir hâl.
Korkulan nesne ve şartlara göre
isimler verilmiştir. Meselâ kapalı yerler korkusu (klostrofobi), açık alanlar
korkusu (agorafobi), yüksek yerlerden korku (akrofobi) vardır. Yaşanmış korkulu
hâdiseler sonradan fobilere sebep olabilirlerse de, korkulan şeyin üstüne
gitmek korkuyu azaltmakta, kaçmak ise korkuyu arttırmaktadır. Bu prensip
tedavide kullanılmaktadır. Ayrıca heyecan yatıştırıcı ilâçlarla da tedavisine
çalışılmaktadır, İslam da ve imanda kaçma ve yaşam alanımıza Allah’ı dâhil
etmeme fobisi, Kuran ve sünnet ile tedavi edilir. Tedavi etmez isen cezasını
çekersin er veya geç…
Sual: Hidayet
nedir? (8)
CEVAP
Hidayet; Hakkı hak, batılı batıl olarak görüp doğru yola girmek, doğru yola
iletmek, dalâletten ve batıl yoldan uzaklaşmak, iman etmek, Müslüman olmak, yol
gösterici, Kur’an, tevhid gibi anlamlara gelir.
Hidayet, doğru yolu gösterme, Allahü teâlânın razı olduğu yolda bulunma, cenabı-ı
Hakkın insanın kalbinden her sıkıntı ve darlığı çıkarıp, yerine rahatlık,
genişlik verip, kendi emir ve yasaklarına uymada tam bir kolaylık ihsan etmesi
ve kulun rızasını kendi kaza ve kaderine tâbi eylemesi demektir. İhtidanın
manası da hidayete erme demektir, yani Müslüman olma, din olarak İslamiyet'i
seçme.
Aşağıdaki ayet meallerinde parantez içinde tefsirlerdeki manaları
bildiriliyor:
(Rabbimiz, her şeye bir özellik veren, sonra da hidayet eden [doğru yola
eriştiren]dir.) [Taha 50]
(Onların hepsini [İbrahim'i, İshak'ı ve
Yakub'u] emrimizle [vahyimizle] hidayeti [doğru yolu;
İslamiyet’i] gösterecek imamlar [rehberler] kıldık, kendilerine
hayırlı işler yapmayı, namazı doğru kılmayı, zekât vermeyi vahyettik.
Onlar [puta tapmazlardı]bize ibadet eden kimselerdi.) [Enbiya 73]
(Allah, dilediğini doğru yola hidayet eder, iletir.) [Bekara 213]
([İman ederek] hidayeti kabul
edenlerin [Müslümanların] hidayetlerini [doğru yoldaki başarılarını,
İslamiyet’e uymalarını Allahü teâlâ] artırmış, onlara kötülükten sakınma
çarelerini ilham etmiştir [açıklamıştır].) [Muhammed 17]
(Kim Allah'a inanırsa, Allah onun kalbini hidayete [doğruluğa,
İslamiyet’e] erdirir.)[Tegabün 11]
(Altlarından ırmaklar akan cennet ehli, “Allah'a hamd olsun ki, bizi, hidayeti
ile[Müslüman yaparak] buna kavuşturdu. Eğer Allahü teâlâ bize hidayet
vermeseydi[Müslüman yapmasaydı], kendiliğimizden bu yolu bulamazdık”
derler.) [Araf 43]
(İman edip Salih ameller işleyenleri, Rableri, imanları sebebiyle altlarından
ırmaklar akan nimeti bol Cennetlere hidayet eder [Cennetlere
koyar].) [Yunus 9]
(Ey Resulüm de ki; “Cebrail’e düşman olan, Allah’a düşmandır.” Çünkü o, Kura’nı,
Allah’ın izniyle, kendinden önce gelen kitapları doğrulayıcı, bir
hidayet [yol gösterici]ve müminler için müjdeci olarak senin kalbine
indirmiştir.) [Bekara 97]
(Biz, hidayeti [Kura’nı] dinleyince, Ona iman ettik.) [Cin 13]
(Allah, [kâfirleri dost edinip, kendine] zulmedenlere hidayet
etmez [doğru yola iletmez].)[Maide 51]
(Dilediğini sapıklıkta bırakır, dilediğine de hidayet eder [doğru yola, İslamiyet’e
kavuşturur].) [Fatır 8]
(Allah, dilediğine hidayet verir [İslamiyet’e ulaştırır], dilediğini
dalalette bırakır.)[İbrahim 4]
(İhtilaflı şeyleri insanlara açıklayasın ve iman eden bir kavme de
hidayet [doğru yolu gösterici rehber] ve rahmet olsun diye bu Kitabı
sana indirdik.) [Nahl 64]
(Allah’a likayı [kavuşmayı] inkâr edip de, hidayetten [doğru yol
olan İslamiyet’ten] uzak kalanlar, elbette en büyük ziyana uğramış
olacaklardır.) [Yunus 45]
(Hidayet ancak Allah’ın hidayetidir [Doğru yol, ancak Allah'ın
yoludur].) [Bekara120]
(İşte onlar, Allah'ın hidayet verdiği [İslamiyet’e
kavuşturduğu] kimselerdir.) [Zümer 18]
(Hidayete erenlerin [iman edenlerin, Müslüman olanların] Allah
hidayetlerini [İslamiyet’e bağlılıklarını] artırır.) [Meryem 76,
Muhammed 17]
(Onları hidayete erdirir [imana kavuşturur].) [Muhammed 5]
(Onlar hidayet [doğru yol] yerine dalaleti satın
alanlardır.) [Bekara 175]
(Allah, Resulünü, hidayet ve hak din, İslamiyet’le gönderdi. İslam dinini,
diğer dinler üzerine üstün kıldı. [Muhammed aleyhisselamın
hak] Peygamber olduğuna şahit olarak Allah yeter.) [Feth 28]-(8)
Ölmeden önce Allah’a ulaşmak(9)
Sual: Bazıları, Kura’nda geçen her hidayet
kelimesini, ruhun ölmeden önce Allah’a ulaşması olarak tarif ediyorlar. Bu
manada bir ayet veya hadis var mıdır? Allah’a ulaşmak ne demektir?
CEVAP
Hayır, o manada bir ayet ve hadis yoktur. Hiçbir İslâm âlimi de, böyle bir şey
söylememiştir.
Hidayet; doğru yol, hak yol, İslamiyet demektir. Zıttı dalalettir. Hakkı
hak, batılı batıl olarak görüp doğru yola girmek. Dalâletten ve batıl yoldan
uzaklaşmak, iman etmek, Müslüman olmak demektir.
Esma-i hüsnadan olan Hâdi ve Mehdi, hidayet eden, doğru yola ileten
demektir.
Allah’a ulaşmak diye bir tabir yok, Allah’a kavuşmak tabiri vardır. Bu da
ölmeden önce ruhun Allah’a ulaşması değildir. Tefsir âlimleri Allah’a kavuşmayı
şöyle açıklıyorlar:
[Dirilmeyi inkâr edip, hesap için] Bize kavuşmayı
ummayanlar, [ahiretten gafil oldukları için] dünya hayatına razı
olup [dünyayı ahirete tercih ederek] bununla rahatlayanlar ve ayetlerimizden [Yaratanın
varlığını gösteren delillerden] gafil olanlar,
işledikleri[günahlar] yüzünden Cehenneme gideceklerdir.) [Yunus 7-8]
(Öldükten sonra Allah’a kavuşmayı inkâr, dirilmeyi inkârdır.)
Hidayet kelimesi geçen ayetlerden bazılarının mealleri:
(İnne hüdallahi hüvel hüda = Allah’ın hidayet
yolu [İslamiyet] doğru yolun tâ kendisidir.)Bu ayetin Türkçeye uygun
tercümesi şöyledir: (Doğru yol, ancak Allah'ın yoludur.)[Bekara120]
(İnnelhüda, hüdallahi = Doğru yol, şüphesiz Allah’ın yoludur.) [Al-i
İmran 73]
(Ülaikellezine, hedahümullahü = İşte onlar, Allah'ın hidayete
eriştirdiği [doğru yola ulaştırdığı] kimselerdir.) [Zümer 18]
(Vellezine-h-tedev zadehüm hüda = Hidayete erenlerin [Doğru yola
girenlerin] Allah hidayetlerini artırır.) [Muhammed 17]
(Ve men yü’min billahi yehdi kalbehü = Kim Allah'a inanırsa, Allah onun
kalbini hidayete [doğruluğa] ulaştırır.) [Tegabün 11]
(Ve yezidullahüllezine-h-tedev hüda = Allah,
hidayete [imana] kavuşanların hidayetini artırır.) [Meryem 76]
(Vallahü yehdi men yeşâü ila sıratım müstekîm = Allah dilediğini doğru
yola hidayet eder [eriştirir.]) [Bekara 213]
(Seyehdihim = Onları hidayete erdirir [doğru yola kavuşturur.])
[Muhammed 5]
(Hedena li heda ve ma künna li nehtedi = Eğer Allah bize hidayet
vermeseydi kendiliğimizden hidayete kavuşamazdık.) [Araf 43]
(Ülaikellezine-ş-terev-üd-dalate bil hüda = Onlar doğruluk yerine
sapıklığı satın alanlardır.) [Bekara 175]
(İnneke la tehdî men ahbebte velakinnallahe yehdî men yeşâü = Sen
sevdiğini hidayete eriştiremezsin [Müslüman yapamazsın], Allah ise,
dilediğine hidayet verir.) [Kasas 56]
(Vallahü la yehdil kavmezzalimin = Allah zalimleri hidayete
kavuşturmaz.) [Tevbe 9]
(Leyse aleyke hüdahüm = Onları hidayete erdirmek senin vazifen
değildir.) [Bekara 272]
Hidayetle ilgili birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Ashabım gökteki yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız, hidayete [doğru
yola]kavuşursunuz.) [Darimi, Beyheki, İbni Adiy, Münavi]
(Rabbim vahyetti ki: Ey Resulüm, Ashabın gökteki yıldızlar gibidir. Bazısı daha
parlaktır. Onlardan birine uyan hidayet üzeredir.) [Deylemi]
(Birinin hidayetine [imana gelmesine] sebep olan Cennete
girer.) [Buhari]
(Hidayete kavuşturmak, dalaletten uzaklaştırmak için çalışan Salih âlimlerin
sohbetinde bulunun.) [İ. Maverdi]
Hidayet ne demektir?
Sual: 14 asırdır gelen İslam
âlimleri, hidayet kelimesini doğru yol olarak tercüme
etmişlerdir. Hâlbuki hidayet, dünyada Allah’a ulaşmak demektir.
Öyle değil mi?
CEVAP
Asla öyle değil. Burada bütün İslâm âlimleri suçlanmakta, hâşâ hidayet
kelimesine yanlış mana vermekle suçlanmaktadır. Hâlbuki Allahü
teâlâ, (Bilmiyorsanız âlimlere sorun)buyuruyor. Peygamber
efendimiz, (Âlimler, benim ve diğer Peygamberlerin
vârisleridir) buyuruyor.
Bugüne kadar, hiçbir İslam âlimi, hidayeti Allah’a ulaşmak olarak
bildirmemiştir. Dört mezhebin kurucusu (İmam-ı azam, imam-ı Malik, imam-ı
Şafii, imam-ı Ahmed) gibi büyük âlimler, mezhepteki büyük âlimler, mesela
imam-ı Gazali, imam-ı Rabbani, imam-ı Ebu Yusuf, imam-ı Muhammed, imam-ı Nevevi
gibi âlimler, Seyyid Abdülkadir-i Geylani, Cüneyd-i Bağdadi gibi yüzlerce
kerameti görülen velilerden hangisi, hidayet kelimesi Allah'a ulaşmaktır
demiştir? Hangi müfessir tefsirinde hidayeti Allah'a dünyada ulaşmak diye
bildirmiştir? Binlerce âlimden biri gösterilemez.
İslam âlimlerine düşmanlığın sebebi nedir? Sebebi hidayeti İslamiyet olarak
bildirmeleri ve dinin emir ve yasaklarını aynen Resulullah efendimizin
bildirdiği gibi açıklamaları değil mi? Niye İslam âlimleri ölçü alınmıyor da,
sapık kimseler ölçü alınıyor?
Bugüne kadar İslam dini eksik mi geldi? Bazı sapıklar, hocamız gelene kadar
İslamiyet eksikti o tamamladı diyorlar. 1400 yıldır İslamiyet eksik mi geldi?
Hâşâ Allahü teâlâ mı eksik bildirdi? Hâşâ, Peygamber efendimiz mi eksik
bildirdi, eksik mi açıkladı?
Hidayet yol demek değildir. Yani sebil ve sırat demek değildir. Köprü
falan değildir. Hidayet = İslamiyet demektir. İslamiyet ise Allahü teâlânın
gösterdiği doğru yol demektir. Onun için hidayete doğru yol deniyor. Zıddı da,
dalalettir, sapıklıktır.
Hidayet; Hakkı hak, batılı batıl olarak görüp doğru yola girmek,
dalâletten ve batıl yoldan uzaklaşmak, iman etmek, Müslüman olmak
demektir.
Hidayet, Allah’ın istediği dindir, Allah’ın istediği yoldur. Yol kelimesi bunu
güzel açıkladığı için bütün İslam âlimleri yol olarak bildirmişlerdir.
Piyasadaki yanlış doğru bütün mealler hidayete, doğru yol anlamını
vermişlerdir. Yani İslamiyet demişlerdir. Ulaşmak diye bir ucube meydana
getirmemişlerdir.
Hidayet İslamiyet’e girme, İslamiyet’i kabul etmek demektir. İslamiyet ise
doğru yoldur. O halde hidayet doğru yol demektir. İki ayet-i kerime meali:
(Sen sevdiğini hidayete erdiremezsin. Allahü teâlâ dilediğine hidayet
verir.) [Kasas 56]
(Allah, kime hidayet etmek isterse, onun göğsünü İslamiyet için
genişletir.) [Enam 125]
İki hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Allahü teâlâ, beni âlemlere rahmet ve hidayet için gönderdi.) [Ebu Nuaym]
(Hidayet benim elimde değildir. Şeytan da Allahü teâlânın yasak kıldığı şeyleri
süslü, cazip gösterir. Saptırmak da onun elinde değildir.) [İ.Adiy]
İmanın şartı yedi değildir
Sual: (Ruhun Allah'a ulaştırılmasına inanmak imandır. İmanın şartı 7 dir.
Şer Allah’tan değil, nefistendir) demek doğru mudur?
CEVAP
Şer nefisten demek, Allahü teâlânın yaratıcılık sıfatına ortak olanlar var
demektir. Allahü teâlâ, günahlarımız sebebiyle bize bela gönderiyor, belayı biz
yaratmıyoruz, biz cezaya layık oluyoruz, Allahü teâlâ da ceza veriyor. Allah
kullarına zulmetmez.
Allahü teâlâ şöyle buyuruyor:
(Kendilerine bir iyilik dokununca, "Bu Allah'tan" derler; başlarına
bir kötülük gelince de "Bu senin yüzünden" derler. Küllün min
indillah [Hepsi Allah’tandır] de, bunlara ne oluyor ki bir türlü laf
anlamıyorlar.) [Nisa 78]
Sual: İman hadisinin Arapça’sının sonunda Allah'a ölmeden önce ulaşmak
ifadesi yok mu? Türkçe’ye çevirenler bunu ilave etmemiş mi?
CEVAP
Yalanın böylesi de hiç görülmemiştir. Ölmeden önce Allah’a ulaşılmaz.
İman hadisinin Arapça’sı şöyledir:
(Amentü billahi ve Melaiketihi ve Kütübihi ve Rüsülihi vel Yevmil-ahiri ve bil
Kaderi hayrihi ve şerrihi minallahi teâlâ vel-basü badelmevti hakkun. Eşhedü en
La ilahe illallah ve Eşhedü enne Muhammeden abdühu ve resulühü) [Buhari,
Müslim, Nesai]
Şerrihi minallahi teâlâ = Şer de Allah’tandır deniyor. Bu meşhur hadis nasıl
inkâr edilir ki?
Türkçesi de şu:
(Ben Allah’a ve meleklere ve kitaplara ve peygamberlere ve ahiret
gününe, [yani Cennete, Cehenneme, hesaba, mizana] ve kadere, hayrın
ve şerrin Allah'tan olduğuna ve ölüme, öldükten sonra dirilmeye iman ettim.
Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed aleyhisselamın Onun kulu ve resulü
olduğuna şehadet ederim.) [Buhari, Müslim, Nesai]
Sual: Yunus 7-8 de, Eğer kişi Allah'a ulaşmayı dilemezse ateşe gider
denmiyor mu?
CEVAP
Tefsir âlimleri Allah’a kavuşmanın ne demek olduğunu şöyle açıklıyorlar:
([Dirilmeyi inkâr edip, hesap için] Bize kavuşmayı
ummayanlar, [ahiretten gafil olduklarından dolayı] dünya hayatına
razı olup [dünyayı ahirete tercih ederek] bununla rahatlayanlar
ve ayetlerimizden [Yaratanın varlığını gösteren
delillerden] gafil olanlar, işledikleri [günahlar] yüzünden
Cehenneme gideceklerdir.) [Yunus 7-8] (Öldükten sonra Allah’a kavuşmayı
inkâr, dirilmeyi inkârdır. Ölmeden önce Allah’a kavuşulmaz.)
Sual: Nisa 79 da hayır Allah'tan, şer nefsinizdendir buyruluyor
mu?
CEVAP
Hâşâ nefsimiz yaratıcı değildir, şerri de yaratamaz, hayrı da. Her şeyin
yaratıcısı yalnız Allahü teâlâdır. Kur’an-ı kerimde mealen buyruluyor ki:
(Her şeyin yaratıcısı Allah’tır.) [Zümer 62, Mümin 62]
(Sizi de, işlerinizi de yaratan Allah’tır.) [Saffat 96]
KAYNAKLAR:
1-http://sozluk.ihya.org/dini-terimler/akl-i-feal.html
2-http://hasankamilyilmaz.com/index.php?option=com_content&task=view&id=284
3-http://www.hakkinda-bilgi-nedir.com/akli-mead-ne-demek-nedir+akli-mead-ne-demek-hakkinda-bilgi
4-http://www.sorularlaislamiyet.com/soru/197817/aki-i-meadmaad-nedir-akil-nasil-kullanilmalidir.html
5-http://www.sorularlaislamiyet.com/qna/142117/iyi-kotu-dogru-yanlis-gercek-hayal-nedir-din-felsefe-ve-bilim-bu-olgulara-nasil-bakar.html
6-http://www.hakikat.com/nur/tsvf/tsvf15.html
7-http://www.enfal.de/Fikhi/Y/yaratma_ve.htm
8- http://www.islamalimleri.de/hidayet-nedir
9- http://www.islamalimleri.de/olmeden-once-allah%E2%80%99-ulasmak
10- http://www.islamalimleri.de/inanmak-ihtiyac-mi
11- http://www.islamalimleri.de/asiri-dincilik
12- http://www.islamalimleri.de/elbette-muminim
13- http://www.islamalimleri.de/islamiyet%E2%80%99ten-haberi-olmayanlar
14- http://www.islamalimleri.de/zerre-iman-ne-demek
15-http://www.sorularlarisale.com/makale/17990/imanin_guzelligi
16-http://www.gulistandergisi.com/dergi_oku.php?id=341
17-http://semerkanddergisi.com/bu-guvensizlikle-nereye-2/
18-http://allahayonelis.com/post/2011/12/01/Yasayanlar-Icin-Umut-Her-Zaman-Vard%C4%B1r.aspx