GEZİ PARKI ÜZERİNDEN TUZAK

Türkiye’de trilyonluk yatırımlar peş peşe gerçekleşirken, kendi tankımızı, helikopterimizi, insansız hava aracımızı, füzemizi, nükleer santrallerimizi yapmaya çalışırken, Türk ekonomisi dünyadaki büyük krize rağmen büyümesini sürdürürken rakiplerinizin boş duracağını mı zannediyordunuz?

İşte durmadılar ve masum bir Gezi parkı üzerinden kumpası kurdular. Bizde bu kumpasa düştük.  İki haftadır dünyada olup bitenlerle neredeyse ilişkimiz kesildi. Yazık hem de çok yazık.

Daha ilk günden itibaren ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, İran, AB vb. ülkelerle içerdeki uzantıları nasıl oluyor da hemen ittifak içerisine girip gezi parkı üzerinden Türkiye’ye karşı birleşiveriyorlar. Doğrusu bu durum hayra alamet değildir. Üzerinde herkesin oturup düşünmesi gerekir.

Hele şunlara bir bakın. Bütün yabancı politikacılar, kuruluşlar, fonlar, basın yayın organları, haber ajansları,  Türkiye ekonomisini çökertmek için elbirliği etmişçesine kötü haber, yorum ve raporlar hazırlayarak büyük bir operasyon başlattılar. Artı Türkiye’nin kredi notunun düşürülebileceğini söylemeye başladılar. Hemen söyleyelim buradaki temel amaç Türk ekonomisinin çökertilmesidir. Eğer bunu başarabilirlerse altında kalacak olan da onlar değil Türk halkının tamamıdır.

Size sormazlar mı bu kadar ayrıntılı raporları yayınlamak için gezi parkı protestosunu mu bekliyordunuz? Nerden biliyordunuz bu protestoların olacağını? Yoksa bunun arka planında sizlerde mi varsınız?

Evet, nereden biliyordunuz bu protestoların olacağını ki ard arda Türk ekonomisine zarar verecek raporları yayınlıyorsunuz.

  ABD hem de bir haftada üç kez, VolSitrit olaylarında uyguladığı insanlık dışı müdahaleleri unutup Türkiye’ye akıl vermeye kalkıyor. Uyguladığı şiddeti ve on yedi kişinin ölümünü unutup ders vermeye çalışıyor.

Keza Fransa Getto ayaklanmalarında uyguladığı insanlık dışı müdahaleleri ve ölümleri ne çabuk da unutuverdi. Bu örnekleri vermekle Gezi parkındaki aşırı müdahaleyi tasvip ettiğimizi sanmayın.

Buradaki ikiyüzlülüğü ve emperyalist güçlerin ne kadar kaypak ve art niyetli olduklarını söylemeye çalışıyoruz.

Bu davranışlardan anlıyoruz ki Türkiye’nin önü bir şekilde kesilmek isteniyor.  Tekrar eski ekonomik kriz, borçlanma, fakirlik ve sefaletin içine geri döndürülmek isteniyoruz. 

Gezi parkının yerinde kalması ya da ağaçların kesilmemesi için gösterilen masum tepkilerin arkasına sığınıp maalesef içte ve dışta ülkemize karşı büyük bir tuzak kurulduğunu görüyoruz.

Bütün halkımızın, muhalefetin, iktidarın ve protestocuların bunları dikkate almasında fayda vardır.

Evet, iktidar partisine kızabilir, uygulamalarını beğenmeyebiliriz. Peki demokrasi birbirine tahammül etme rejimi değil mi? O halde hem tahammül edeceğiz hem de demokratik mücadelemizi yapacağız. Aksi takdirde uzak doğudaki ve orta doğudaki rejimlerden hiçbir farkımız kalmaz.

Allah korusun! eğer yarın bir şekilde kardeş kavgası çıkartılacak olursa bunun kazananı Türk halkı olmayacaktır. Kazananın kim olacağını varın siz düşünün. Onun için herkesin sağduyulu olmasından başka çıkar yol yoktur.

 Tam PKK terörü bitiriliyor derken başımıza daha büyük çorapların(ki bekleniyordu)  nasıl örülmeye çalışıldığını bütün halkımızın görmesi gerekir.

Evet, hepimizin iktidardan ayrı ayrı talepleri olabilir. İstemediğimiz ya da beğenmediğimiz uygulamalar da olabilir. Vardır da. Ancak bunlar anayasa ve yasalar çerçevesinde dile getirilmeli, protestolar bu çerçevede yapılmalıdır.

Öfke ve nefretin, küfür ve yakıp yıkmanın bunlara çare olmayacağını hepimizin iyi bilmesi gerekir.

Evet, bu ülke hepimizindir.  Bu ülkeyi biz yolda bulmadık. Birileri bize hediye de etmedi. Sultan Alparslan’dan başlayarak Atatürk’e kadar bütün Türk büyüklerinin ve halkının canları pahasına mücadeleleri sonucunda bu ülkeyi vatan yaptık. Dolayısıyla bu ülkeye can ve kan vererek sahip olduk. Kıymetini bilelim.  Maalesef Türkiye’den başka gidecek yerimiz yoktur.

Eğer birileri siyasi mücadele yapacaksa bunu halkımızın masum istekleri arkasına sığınarak değil demokratik mücadele kuralları içerisinde açıkça ve medenice yapmalıdır. Hileye, desiseye, tuzağa, halkı birbirine düşürmeye kalkışmamalıdır. Biz böyle kardeş kavgalarıyla on altı tane büyük devlet yıktık, hiç olmazsa on yedincisinin kıymetini bilelim.

Bunu şunun için söylüyorum. Sosyal paylaşım sitelerinde büyük bir nefret ve küfür salgınını görüyorsunuz. Halkımız arasına fitne ve fesat sokulmak, bir birine düşman yapılmak ve karşı karşıya getirmek isteniyor. Bunu açıkça görüyoruz. Bu öfke ve fitne simsarlarının ve provokatörlerin emellerine ulaşmaları kesinlikle engellenmelidir.

Otuz yılda PKK’nın yapamadığını bu provokatörler birkaç hafta içerisinde yapabileceklerini söylüyorlar. Onun için protestolar tadında bırakılıp bu gösterilere bir an önce artık son verilmelidir.

Aksi takdirde bütün halkımızın altından kalkamayacağı bir sonuçla karşı karşıya kalırız ki, Gezi parkı üzerinden kurulan tuzaklarda boğulur gideriz.

( Gezi Parkı Üzerinden Tuzak başlıklı yazı İ.Sarıçay tarafından 10.06.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.