Bir güz yağmuru sen diye düşerken
Damla damla tenime,
Ben hangi mevsimdeydim bilmiyorum...
Kaç mevsimi daha nadaslamıştı ekinsiz yüreğim
Toprağında çoğalmak için şuursuzca...
Düz zamanda,
Dönerek yol alan saat tiktakları gibiydik sessizliği bozan...
İlerledikçe biz,
Adımlarımıza tökezlenir oldu isimsizliğimiz
Ve kurulduk bazen de zaman içinde
O en z/amansız ihtişamlıklara
Ta ki bir çocuk kalabalıkların içinden çıkıp da
Kral çıplak deyinceye kadar...
Dönen bu çarkın içinde
Ne zindanlar besledik büyüttüğümüzce
Aklığımızdan çıkıp,
Çaputlar bağladık bir ağacın dalına, karalar karası
Ve ne niyetlere ölü yağmurlar dölledik hep gömüldüğümüzce...
Zihinsel özürlülere eş koştuk bazen yüreğimizi
En kötüsü de kendimizi çok akıllı sayıp,
Sayamadığımız...
Nice acizane duygulara esir ettik Aşk'ı...
Aciz olan bizdik oysa
Yanılgılara düşüp
Kurulduğumuz zamanların z/amansızlığında...
Öldü aşk bir krallığın tacında...
Ve o günden beridir ki;
Yağmurlar bende hep güz
Duygularım altüst
Yüreğimse;
Güzle bahar arası gelgitlerde
Yaftasız gelgitler büyüttük biz hep
Öksüz...
Kardelen
Serap Sönmez
09.05.2013