Trenin camından bakıyorum geçtiğim kentlerin
Ankara’nın kızıl toprakları çok uzakta
Sayıyorum içimden geçtiğim tüm kentlerin güzelliklerini 
Birde seni geçiriyorum derinliklerimden



Baharın küçük adımlarını sayarken gözlerim
Yanaklarım Kasımın soğuk melteminde kalmış
Kasım’dı hani göçlerin en başı
Kasım’dı şakaklarımıza kar yağdıran
Kasım’dı tuzlu yağmurlar yağdıran üstümüze




Bir an karşı koltukta seni hissediyorum
Yüreğime dokunuşunu, tebessümünü
Şehirlerini bana saymaya başlıyorsun
Aranda başkentim
Nesteren benim kentim diyorsun




Senin sevdiğin papatyalar açmaz
burda diyorsun
Susuz çatlamış, buruşmuş toprağı
Sen yeşeremezsin bu toprakta
Ölürsün



Seni bu kurak yüreğime gömdüm
Üstüne sonsuzluk serptim
Her Kasım ’da
Sana daha yeni açan bir Benefşe getiriyorum
diyorsun



Benefşe
Deniz gözlerinle bakıyormusun 
Benim için köhne kentine
Hiç olmayan
Çiğdemleri, gelincikleri, papatyaları
görüyormusun




Git Mimoza git
Ankara’na kızıl topraklarına
orda yeşer
Belki bir gün
Benefşen çicek  açıp sana gelir




Gelme Benefşe 
Canımı acıtma
Sıkıştı ruhum dünyaya
Tuzlu yağmurlar yaktı yüreğimi
Kan kusar artık dudaklarım


Gel/me Benefşe


İn-Mo-San

( Benefşe başlıklı yazı Siyah tarafından 3/26/2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu