Bundan tam 21 yıl önce 26
Şubat 1992 günü Azerbaycan’ın Karabağ bölgesindeki Hocalı’da, 20.yüzyılın en
vahşi soykırımı yapıldı.
Soykırıma uğrayanlar, katledilenler kimler
mi?
Kardeşlerimiz.
Peki, kardeş olarak ne yaptık?
Bağırdık, çağırdık, ağladık, dövündük, gözyaşı döktük.
Çığlık seslerini duyduk fakat bir şeyler yapamadık.
Soykırımcılara
dünyayı dar getiremedik.
Göz göre göre Azeri kardeşlerimize soykırım
uygulandı bizler uzaktan(aslında çok yakınımızdaydı) izledik.
Ermenilerin Azerilere uyguladığı bu soykırım, sırtlanlara rahmet okutacak
vahşilikteydi.
Evet, “Hocalı katliamı ve soykırımı” olarak tarihe
geçen bu katliam ve soykırım unutulacak cinsten değildi.
Çünkü o gün
Ermeniler Hocalıda tarihin en vahşi soykırımını uyguladılar.
Hocalı’da Azeriler, çoluk çocuk, yaşlı kadın demeden toptan yok edildi.
Nasıl mı?
Kiminin topluca başları vahşice kesildi.
Kimi kurşuna dizildi.
Kimileri binalara doldurularak
ateşe verilip cayır cayır yakıldı.
Kiminin karınları deşildi.
Kiminin gözleri oyuldu.
Kiminin başlarının derisi
yüzüldü.
Kiminin kolları, bacakları, kulakları budandı.
Hamile kadınların karınları deşilerek bebeğin kız mı erkek mi olduğuna dair
bahse gidildi.
Maalesef Hocalı halkı vahşice tüm insanlığın gözü
önünde yok edildi.
Dünya ve bizler ise sadece seyretmekle yetindik.
Ne dünyayı ayağa kaldırabildik.
Nede bu vahşi
soykırımları önleyebildik.
Ne bu soykırımları meclisimizden
geçirerek dünya âleme duyurabildik.
Ne başka ülkelerin
parlamentolarından bir karar çıkartabildik.
Zaten böyle şeylere
bizim aklımız da ermez, bilgimizde yetmez.
İnsan vicdanını sızlatan
bu soykırımlar maalesef dünya kamuoyuna da mal edilemedi.
Dolayısıyla uluslararası mahkemelere de taşınamadı.
En haklı
davalarımızda bile sesimizi çıkartamadık, çıkartamıyoruz.
Uzun
soluklu mücadelelere zaten hiç girmedik, giremiyoruz.
Kendimizden
başka kimseye anlatamadık ve anlatamıyoruz.
Çünkü bizim gücümüz
ancak ve ancak birbirimize yetiyor.
Peki, Hocalıdaki soykırımı yapan
Ermeniler yargılanmayacak mı?
Yargılanacaksa bunları yargıya kim
götürecek?
Yoksa bu insanlık suçunu işleyenler yine bunu kendi
lehlerine mi çevirecekler?
1915’te bize yaptıklarını aleyhimizde
nasıl kullanıyorlar herkesin malumu.
Yılın 365 günü Türklerin
kendilerine soykırım yaptığı propagandasını yürütüyorlar.
Bunu
kitaplarla, filmlerle ve bire bir anlatarak yapıyorlar.
Sonuçlarını
görüyoruz.
Her türlü bilgi ve belgenin elimizde olmasına rağmen
kimseye anlatamıyoruz.
Ermeniler ise ellerinde tutarlı hiçbir delil
olmamasına rağmen ülkemizi uluslar arası alanda mahkûm ettirebiliyorlar.
Birçok ülke parlamentosundan Ermeni soykırımı yapıldığı konusunda
kararlar çıkartıyorlar.
Hepimizin malumu başarılıda oluyorlar.
Çünkü çalışan kazanır.
Uyarıyoruz.
Eğer
Ermeniler yakın gelecekte Hocalı’da yaptıkları soykırımları kendilerine yapılmış
gibi sahneye koyarlarsa şaşırmayalım.