Alışılmışlığın dışına çıkamadığı sürece küflenmiş duygularını taşıyacaktı hep... Olan bitenler etrafında dönüp durdukça bazen düşünürdü elbet anlamaya çalışırdı ihaneti. Bazen de durur bir boş sokak ortasında, anlaşılmadığının rüzgarını hissederdi yüzünde ve boş sokaklar gibi boş insanların anlaşılmaz gürültüsü çınlardı kulaklarında... Yüzlerine yapışmış bu ifadeler de neyin nesiydi? Aslında bir zamanlar belki de ben gibiydi... Elini cebine attığında yaşlı saati gelirdi parmaklarına, işte o an, tam da o an koyuverirdi bakışlarını zamanın akışına. Biraz donuk, biraz da alışmışcasına bu gidişata...
            Her sabah iki adım ötede anne ve çocuğun soluklarında hep o söyleyemedikleri yakarışları işitirdi, her gün duyduğu bu seslere hayretle bakardı yine de... Ellerine kadar süzülen kaç damla yaş buhar olmamıştı ki şu sokakta. Üstelik tüm sahtekar gülümseyişleri kaç defa donduruvermişti bakışlarıyla...
Düşlerini bir eli cebinde saatini kavramışken kaybetmemiş miydi? Gecenin karanlığı bastı basacak derken koşturmaca da mı düşürmüştü yoksa umutlarını? Ekmek kokan bu caddede mi kaybetti yoksa kendini? Dönerdi elbet alışılmışlıklara bu kavgada...
           Bu kaldırımlar hiç eskimedi, yürüdü yıllarca…Eskiyen sadece aynadaki suretiydi ve tıpkı ben gibiydi...
                                                                                                                                                          Nigar COŞAR
( Ben Gibi başlıklı yazı Nigar COŞAR tarafından 1/24/2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.