TAKUNYA


Mabedinde huzuru aramaya geldim yâr
Gördüm ki, minderimi ç/alan köşeyi kapmış
Kırk kat yabancı ile olacaksan bahtiyar
Tutulan kavli unut; yalan, yanlış hesapmış’


Alınma sözlerime kıramam seni haşa
’Hayat kısa’ demiştin, var git aklınca yaşa
Aş gönlümden öteye canı canandan boşa
Ömrümüzün içine dalan mazi türâpmış


Bağrımda yaşanırken eğrisiyle, doğrusu
Utanır düşlerimin sessiz yetim ağrısı
Oysa ismine sürgün yanık sevda çağrısı
Kulağımda gözümde kalan puslu serapmış


Hüsranla demlenirken nasıl döndüm geriye,
Eğri büğrü yollarda ’körmüşüm’ diye diye
Ayaklarım kayarak tepe taklak beriye
Hırpalanmış duyguda, solan beden harapmış


Kemirirken metanet, yüreğim oyuk oyuk
Hakikat duvarında kızgın perdeler soyuk
Döner alıcı kuşlar, bilmezler ruhum ayık
Rehavetle genzime dolan acı şarapmış.


Mabedine, yüreği daralan biri sapmış,
Bir çift takunyasına, dar alan neler yapmış!


Nezahat YILDIZ KAYA
( Takunya başlıklı yazı Nezahat KAYA tarafından 12.01.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.