Nereden nereye. Ne farkin var insandan. Ruhun yok tabii ki. Sen de topraktansin bende. Belki hayalinde hangi guzel caddelerde sokaklarda gorevini yapmak vardi. Hic beklemezdin diimi bu köhne sokakta bekleyecegini.    Tek tesellin ve arkadasin senin ustüne oturup servisini bekleyen kuçük Ali'mi? Ya o da buyuyunce ne olacak? Kis gelince apartman icinde beklemeye baslayinca ne olacak. Servisin, lastiginin su birikintisinden gecerken senle alay eder gibi ustune su sicratmasi canini sıkmayacakmı? Bu da geciyor bak inan. Hatta yaşlılik belirtisi erken baslamis gri taş bedeninde.  Daha simdiden arabalarin lastik izleri belirmis uzerinde. O, su satan Ahmet abinin elamani yokmu. Nasilda su tasima arabasini her seferinde sana carptirarak cikartiyor kaldirima, simdiden koselerin catlamaya patlamaya baslamis. Seçimlerde yaklasiyor hani. Belki de gelir bir usta degistirir yenisiyle seni. Molozluga terfi edersin sende bir gun her ruhsuz insan gibi. 
( Kaldırım Taşının Hayatı başlıklı yazı Ahmet Hilmi tarafından 4.01.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.