Bugün erkenden kalkıp

Limana gittim.

Fenerim altına, oturduğumuz aynı yere oturdum.

Güneşin doğuşunu seyredecektim, yokluğunda

Güneş bile bir garip doğdu,

Sanki o da bir şeylere küsmüştü…

Yapamadım… Kalktım.

Sonra sahile yürüdüm.

İlk gördüğüm taşım üzerine oturdum.

Denizin sesini dinledim.

Belki senin de sesini duyarım diye…

Heyecanla azgın dalgaları seyrettim,

Belki… Denizkızı olur da, sahile vurursun diye…

Yine yoktun… Gelmedin…

Oturduğum yerden kalktım,

Olur ya… Ayak izlerini bulurum ümidiyle…

Kumsalda yürümeye başladım…

Göremedim, dalgalar yok etmiş…

Çaresiz ve bitkin bir şekilde yürüdüm,

Bir umut, bir ışık diye…

Gölgesinde gün boyu oturduğumuz

Okaliptüs ağacına gittim,

Etrafında arandım durdum,

Olur ya! Kim bilir? İncecik kumlar arasında,

İçtiğin sigaranın izmaritlerini bulurum,

Belki dudak izlerin duruyordur diye…

Onlar da yok olmuştu!

Sahilde senden bana kalan sadece,

Okaliptüs ağacının göğsüne kazıdığımız bir kalp

Ve içinde, isimlerimizin baş harfleri…

Onlarda kaybolmaya yüz tutmuşlar,

Darmadağın olmuşlar…

Tıpkı benim gibi…

Mustafa Karaahmetoğlu

09/03/1997, Finike

(Müzik; Cahit Berkay/Sahilde Buluşma)

( Sahil başlıklı yazı Mustafa Kara tarafından 3.01.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.