Hoşgeldin Eylül
Bugünlerde
Yanaşmıyor hiç bir sevda
Hiç bir kalbin kıyısına


Yetim ve öksüz kalıyoruz
Her sabahında aşk olsakta
Cami avlusuna bırakılıyor
Hayata vurgun bütün pencereler
Uğruna gülüşler biriktirdiğimiz kundaklar ile

...

Artık çaylar sıcak gelmez masamıza
Tren çığlıkları savurmaz öfkemizi
Uykusundan uyanmaz bir şehir
Bahar yaprakları ayrılığa düşer
Yerlere hasret kırıntıları ufalarız
Kuşlar götürsün diye


Bizim sınanmış gidişlerimiz var
Akşamları, yalnızlığa çıkma yasaklarımız
Papatya fallarında sorgulanmış suskunluğumuz
Bir de; çarpık vedalı mevsimlerde
Düşümüzün utangaç yitirilmişliği

...

Hoşgeldin Eylül
Dökülecek yaprak kalmadı artık
Bir bir darbeleniyor
Askıda bırakılmış kavuşmalarımızın
Düşkün hatıra defterleri


Direne direne ayrılanlar pes etti işte
Dillerinde ki
En küflü slogan kadar susturuldular
Yorgunlukları, yılgınlıklarından da ağır

...

Hoşgeldin Eylül
Daha kaç aşk soğutacaksın gülüşünde ?
Susma öyle !
Adını yok sayacağım artık
Tüm uyutulmuş takvimlerde...



                                                 Sinan Kılıç & Irmak Eriş
                                                 Eylül / 2012





( Hoşgeldin Eylül başlıklı yazı Sinan KILIÇ tarafından 1.09.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.