Ellerini tuttum, yüreği sıcacıktı,
Gözleri cennetti sanki
Cıvıl cıvıl kuşlar uçuyordu kanatlarının altında,
Huzurun başladığı yerdi dokunmak ellerine,
...
Sonra tatlı bir serinlik sardı etrafı
Ruhumu dinlendiren...

Ellerimi açıp dua’mda dileliğim
Şimdi hangi yanına yaslansam
Hep sen kokuyor bu şehir...
Seni yaşamak işte böyle birşeydi sevgili..
Oysa;
Gidişin,gök gürültülü bir yağmurda
Yere düşen şimşek gibi düştü yüreğime.
Artık yaralarımı sen düşün diyeceğim
Kıyamam sana bilirsin…

Meskun mahallere taşındığından beri vuslat
Ellerim çocuksu dualarda
Takvim yapraklarında izini sürdüğüm
Uyandığımda yorgun yüreğimleyim şimdi…
Hep bir ucu yırtık hayallerimin
Yamalı düşler kurarken gelişine dair
Tanıdık değilim şimdi kendime…

İzleri/n derin.
Gidişinden beri kınalar yakarken ayrılık ellerine
Yollardan medet umutlarım şimdi,
Bütün yönlerim g/ittiğin yönde
Kılım kıpırdasa,
Kapı gıcırdasa
Rüzgar bir yaprağı dalından düşürdüğünde bile
Sanki sen geliyorsun gibi
Ayaklarım hep son durakta soluklanır…


Içimde zamanla turtulasmış yıkıntılarının artıkları,
Hüzünlü bir şarkıda kazınıyor yüreğim.
Öyle bir yalnızlık ki adı konulamayan.
Eh be sevgili!
Alacağın olsun diyeceğim;
Sana vereceğim birşey kalmadığını hatırlayacağım sonra.
Neyim varsa aldın giderken.
Herşeyimdin, herşeyim gitti.
Ve şimdi sen kokuyor yalnızlık
( Sen Kokuyor Yalnızlık başlıklı yazı Ahmet Erbey tarafından 5.07.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.