‘’ Müzik ruhun gıdasıdır ‘’ diyoruz demesine de neden diyoruz ? Karnımızı doyurmuyor pekala , tamam     onu anladıkta, nasıl doyuruyor ruhumuzu bu gıda ?

 

              Bir kere tükettiğimiz gıdalar tatlı, ekşi, tuzlu ve acı olmakla beraber vitaminler, yağlar, karbonhidratlar şeklinde birçok çeşide ayrılıyorlar. Var mı müziğin de böyle bir ayrım şekli ?

 

               Var tabiki ! Kolay söylenmedi bu söz, boşa hiç söylenmedi elbette!

 

                İlk önce annelerimizin müzik tadındaki ninnileriyle uyuduk ve büyüdük ! Müzik durunca açtık gözlerimizi annemizin gitmiş olma korkusuyla ! Annemiz devam etti sonra, bizi üzme, ağlatma, uyumayız da büyümeyiz, dünya güzelliklerini göremeyiz korkusuyla… Ne tatlı müziklerdi onlar öyle be... heyy gidi heey !

 

                Okulda en güzel müzikti teneffüs zilimiz. Dinlenmenin, koşup zıplama zamanının geldiğinin, sıkıcı dersin bittiğinin en güzel sesle ruhumuza ulaştırılan, o eşi benzeri olmayan müziğimiz. Keşke ' hayat ' ta arada bir teneffüs verip dokunmasa insanlara ya …!

 

                 Ergenlik dönemlerimizde, ergen psikolojisiyle ve aşk ateşiyle yandığımızı sandığımız, belki de gerçekten yandığımız zamanlarda dinlediğimiz müzikler. Müslüm Gürses ‘ ten  ‘ Hangimiz sevmedik ‘ i hangimiz dinlemedik zamanında, veya ya bir gün ayrılırsak korkusuyla ‘Unutursun Diye Çok Korkuyorum ‘ parçasını ve o kara gün, ayrılık günü gelip çattığında hangimiz dinlemedik ‘ Hasret Rüzgarları Çok Erken Esti ‘ şarkısını. Açıp damarı hangimiz ağlatmadık kendimizi, unutacağımız varsa da nasıl da unutturmadık kendimize sevdiklerimizi. Nasıl da yandıkça, yaktık canımızı. Kimileri jiletlemedi mi kendini, kızı erkeği? Kimileri asıp kendini, bileklerini kesip manşet olmadılar mı gazetelere ! Ruhlarını bunlarla doyurmadılar mı giderken ?

 

                Bu dönemi iyi atlatanlar açmadılar mı radyonun sesini ‘ Unuttum boyunu posunu, huyunu suyunu ‘ demediler mi Demet Akalın ablamızla beraber,güzel klibiyle, oynaya oynaya ! Hatta ardından da hayallere dalmadık mı beraber ‘ Evli,mutlu, çocuklu ‘ diyerekten ? Beslemedik mi ruhumuzu yine !

 

                Zaman geldi yaşımız geçti de sonra türküler de aramadık mı dinginliği, huzuru ‘ Bir tatlı huzur almaya geldim, Kalamış’tan ‘ demedik mi Zekai Tunca ‘yla birlikte yada Zeki Müren ‘ le yad etmedik mi eskileri, dostlardan başlayarak ‘Eski Dostlar, Eski Dostlar ‘ diye, rakı balık eşliğinde belkide !


               Tam da bitmeye yüz tuttuğunda inancımız, sevgimiz herşeye ; ' Hayat Sevince Güzel ' dedik hep birlikte ve yeniden sevgi yükledik kalplerimize !!!


               Düğünlerimizde döktük bütün kurtlarımızı oyun havaları eşliğinde, unuttuk bir gecelikte olsa acılarımızı !


               Cenazeden sonra mevlitler oldu. Vaazlar dinledik, eve döndük, ölüm korkusu sardı içimizi ilahiler dinleyip, aflar dileyip, şad etmedik mi ruhlarımızı ?


                Hangi ruh haline girmek istedikse, hangi ruh halinden kurtulmak istemedikse bulmadık mı o ruh halimize uygun bir müzik ! Beslemedik mi, doyurmadık mı?

        

                Hatta zaman gelip açlıktan ölecek dereceye gelmedi mi ruhumuz ? Hiç bir müzikte kendimizi bulamadığımızda, hiç bir müzik bir tat vermediğin de, ne ağlatıp ne güldürdüğünde sıkışmadı mı kalbimiz?  Sancılar girmedi mi miğdemize, ülserimiz azmadı mı atamadığımız stresten, paketlerce sigarayı bitirmedik mi bir kaç saatte, şişenin dibine dibine vurmadık mı boş yere ? Doyumsuz muyuz ne ?


                ...  Şarkılar içinde kendini bulduğunda güzeldir sadece ! ...

                          Bulduğunda yaradır, bulamadığın da belki de

                                          Her neyse işte !




( Müzik Ruhun Gıdasır İspatı başlıklı yazı ösqee tarafından 30.06.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu