Eskiden (1965 -1980 ‘li yıllar) Trakyanın köylerinde  yılbaşı  denen gecebilinmezdi. Bilinse bile önemsenmezdi… Televizyonun gelmesi ile, 80’li yıllarda yılbaşı kültürüyle tanıştık…  

 Zeki Müren’li ve Dansözle kutlanan yılbaşı geceleri, senelerce   vazgeçilmezimiz olmuştu…

Televizyon kültürünün yaygınlaşmadığı 70’li yıllarda Bocuk geceleri kutlanırdı… Eskilerin çok iyi hatırlayacağı 40-50 yaşlarındaki kişilerin hayal meyal hatırladığı bocuk geceleri una boyanan kişiler, korkunç ecüşlü -bücüşlü ritüellerle doluydu.
Herkezin bildiği gibi Ritüeller, tabiatın bilinmeyen yönlerini simgeler (Kostic, 1972:6-11). Her ritüel bir sembolden oluşur. Yaşanılan dünyayla öbür dünyanın ilişkisine dayanır (Prosic, 1976:33-50). Ritüellerde eski dinlere ait izler bulmak mümkündür.

Trakya bölgesine, Bocuk Gecesi denen adetler, Balkan göçmenleri tarafından taşınmıştı….

 Yaşlı kişilerin, eski kasım başından 61-62 gün sonra bazı köylerde de yılbaşının yirminci gecesi yapılır. Balkanlardaki Hıristiyanların bojic âdetleriyle ilişkisi yoktur. Bocuk gecesi kışın en sert gecenin simgesiymiş. Bu gece sular donarsa, o yılın bolluk ve bereket içinde geçeceğine inanılırdı... Çocukken bocuk sözcüğünün ne anlama geldiğini bilmezdik…Fakat Trakya’da olduğu gibi çoğu köyümüzde, çok şişman kişiler için "bocuk domuzu" deyimi yaygın olarak kullanılıyor. Balkanlarda bocuk gecesini yapan Türkler, göçmen olarak Trakya’ya geldiklerinde bu âdetlerini sürdürmüşlerdir.
Bocuk gecesinde "Bocuk Karısı, Bocuk Anası veya Bocuk Dede" diye adlandırılan bir varlığın beyazlar giyerek insan görünümünde gezdiğine inanılırdı… 

Çocukluğumda; Bocuk gecesinde, her evde kabak pişirilirdi. İnanışa göre, bocuk karısı, kabak pişen eve gelip, kötülük yapmazmış. Kabağın yanı sıra mutlaka akıtma yapılır. Bocuk gecesine aile halkı, komşular ve akrabalar katılır. Gece kabak, akıtma, mısır, armut, ayva, keten helvası, kar helvası, çekirdek, nohut, peksimet, börek, un helvası vb. gibi ne varsa yenir.

Bocuk gecesi eğlenceleri, geleneksel toplantılar gibi yapılır. Masallar anlatılır, bilmeceler sorulur, maniler, türküler söylenir. Darbuka, tef eşliğinde halk oyunları oynanırdı.

 Kızlar kılık değiştirerek, seyirlik oyunlar çıkarırlardı. Birde o zamanlar yerli mısır çoooktu… Yerli mısır suda kaynatılır yenilirdi... Hey gidiiii güzel günler hey... Şimdilerde halen,  Keşan ve bazı köyler  de  bocuk geceleri yapılıyormuş…

 Bu günlere geldiğimizde birkaç gün sonra 2012 yılına gireceğiz o güzelim bocuk geceleri  çoktan geride kaldı….Yeni yıl yeni hedefler, her yeni yıl yeni başlangıçlar demektir.Her yıl yılbaşında gelecek yıla ait bazı planlar ve gerçekleşmesi hedeflenen programlar belirlenir ve bu amaçlara ulaşmak için yıl boyu çaba gösterilir...
 Sağlıcakla kalın

Kaynak:

Prof. Dr. Erman Artun, TEKİRDAĞ ÂDETLERİNDEN "BOCUK GECESİ VE

 SEDENKA"

( Bocuk Gecesi Ve Yeni Yıl başlıklı yazı tredi tarafından 19.01.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.