Günün Yazısı


Dünyaya gelişimizde yaratılış gayemiz olan kulluk ve ona bağlı olarak hayata tutunma ilkeleri vardır. Bu ilkeleri yaşamak ve yaşatmaktır asıl olan kullara. Kulluğun esas temeli ise, Allah inancı ve o inancı bize getiren, aşılayan,yol gösterici peygamberler ve onlara verilen kurallar manzumeleridir. Bunların en sonu ve geçerlisi olan Peygamber efendimiz Hz.Muhammed (SAV) ve ona indirilen muciz’ul beyan Kur’anı Kerim dir. Bilinen bir fasıla ama yine de hatırlatmada fayda var. Hira dağında örtüsüne sarılı o güzel insanı artık “örtünden sıyrıl ve ortaya çık emrinin başına eklenen ilk ayet İKRA=OKU dur.”Oku seni yaratan Allah’ın adıyla oku”  Burada bilmemiz gereken en önemli hususlardan birisi, Peygamber Efendimizin okuma –yazma bilmeyen –ÜMMİ- oluşu ve ona artık oku !emrinin gelmesi.

O Güzel,Yüce insan, ne'yi ve nasıl okuyacaktı?  Hatası ve kusuru olmamasına rağmen, gelmiş geçmiş bütün kusurları ve hataları affolunan o güzel Peygamberimiz ne yapacaktı? Önceden Ruhlar alemi’nin de efendisi olan Yüce Peygamberimiz, kendisine verilen ve ruhlar aleminde yaşanmış olayları dünyada tekrar edecek ve ettirecekti.
O, Allah’ın izni ve inayetiyle dünya yüzünde yaşanacak olaylar silsilesini evvelinden biliyor ve ona göre davranıyordu. Kırk yaş, kemal yaştır. Aklın ve gönlün tam rayına oturduğu çağdır. Bedeni ve ruhi gelişmişliğin zirve yaşıdır. Kırk, çoğalmaktır;  akılda, fikirde, zikirde ve şükürde. Peygamberlik hırkasının kırk yaşında  verilmesi ve müslümanların Hz.Ömer’le Kırk kişi olması sonrasıdır ortaya çıkış. İşte ortaya çıkışın alenen cihadın yaşıdır kırk. Evet aklın, gönlün, yaşın ve sevenlerin kırk olması sonrası OKUMA başlayacaktı. Önce ruh dünyasının dürülü sırları okunacaktı.Sevgi ve güzellikler diyarına çıkılacaktı. Karanlıklar içinde yüzen insanlığın aydınlığa çıkışıydı kırk. Naif ve nazenin kız çocuklarının diri diri gömüldüğü o yıllarda kırık kalplerinin onarılmasıydı kırk.Artık,onlarında bir insan olduğunun gerçeğine varıldığı yaştı kırk.  Ezilenlerin, yetimlerin, gariplerin kırkıldığı o yıllarda kırk'ın sırrına erilmesiydi asıl olan. Tüm insanlığa verilen mesaj, yaratılış gayesinin kulluk olduğunu ve bizleri yaratan tek varlığın ALLAH olduğu gerçeğinin haykırıldığı rakamdı kırk. O'na inananlar Hz.Mevlana’nın dediği gibi ; "Hamdım, piştim, yandım" ifadesinin zuhuruyla, hamlıktan pişme safhasına, oradan da Allah yolunda kaybolma makamı olan Yanma safhasına" ereceklerdi.


Alemlere rahmet olarak gelen İnsanlığın EFENDİSİ , merhamet ÖNDERİ , Kur’anı Kerim’in ÖĞRETİCİSİ, Zalimlerin ve zulmün karşısında duran HAKK KILICI , Tevazuun ve Yetimlerin EL ’i, doğruluğun EMİN ’i, Gökyüzünün AHMED ’i, yeryüzünün MUHAMMEDİ dir;  O

Ey ! Resul

Seni anlamayan yüreğim, VAHŞİ elinde seni anlasın olmazsa yüreğinden vurulsun…
Seni anlamayan dil’im,EHAD EHAD diye doğrularda dilim dilim dilinsin….
Seni anlamayan el’im, yetim başıyla gece gündüz yoğrulsun
Seni anlamayan ayağım, doğruluğun yolunda yorulsun…
Seni anlamayan ten’im, kızgın çöl ateşinde Bilal Bilal kavrulsun
Sen anlamazsa yine; Merhametinle ÜMMETİ ÜMMETİ dediğin,ümmetine gark olsun…




Amin..Amin...Amin


Günün ayeti

"Deki; Eğer duanız olmasa Rabbimin katında ne ehemmiyetiniz var"

(Furkan suresi 77Ayet)


Günün Hadisi

"İlim öğrenme amacıyla yolculuğa çıkan kimse, evine dönünceye kadar Allah yolundadır."

-TİRMİZİ’den rivayet-


Günün Sözü


" Aklın güzelliği dil ile, dilin güzelliği söz ile, kişinin güzelliği yüz ile, yüzün güzelliği göz ile belli olur."

-Yusuf Has Hacip-


Günün Duası

Bahtına düştük, ey biricik Matlûb’umuz, Maksûd’umuz, Mahbûb’umuz; ne olur, tevbelerimizi kabul, kalblerimizi de ihya buyur! Buyur ki, günahlarımızı affedebilecek, yaralarımızı sarıp tedavi edebilecek Sen’den başka hiçbir kimse bilmiyoruz.Girdiğim yere dürüstlükle girmemi sağla, çıktığım yerdende dürüstlükle çıkmamı sağla.
Bana TARAFINDAN Hakkıyla güç ver...Rabbim beni hidayetle dosdoğru yola ilet ve her işimde başarılı kıl...

Amin

( Kırk'ın Sırrı başlıklı yazı Arzeni tarafından 12.12.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.