1
Sen ay dost
Dağları aldıkça diline
Şiirine
Tadına tad kattıkça enfüsi güzelliklerin
Nehirler göller dolusu gizemlerle
Musa’nın Tur’u,
Muhammed’in Hıra’sı gelir yadıma
Hızırla buluşmalara yenik düşerim
Altı ay bir güz gider
Dere tepe düz gider
Kızarmış azığımın
Dirilmesini beklerim
Mecmual bahreyn’e kilitlenir
de
Topyekün arzularım
Kırk bir gün
Kırk bir geceye nakşedip
Geçmişin / geleceğin vebalini
Ahirime umut genleri eklerim
Tur’un Hıra’nın kutsi değerlerini
Biteviye
Ardı arkası kesilmeyen ilhamlarla
Şu naçiz sıska bedenime yüklerim
Bir yanım Musa
Bir yanım Hızır
Kendi kendimi tembihlerim
Bir de, İki deme derim
Ayrılığı isteme
ey cahil nefsim
Dayanamazsın hasrete
Yeminler ederim dört kitap üstüne
Sorgularla
sürekli tazelerim inançlarımı
Keşiflerimin,irfanımın ışığında
Makam-ı Mahmut
Zühre’ye sabitleyip hizmet tahtımı
Biteviye
Yıldızlardan çelenkler çivilerim kamer büstüne
O yüzden
bütün dağları sırtımda bilirim
Cümle mağaraları içimde
Alemlere kök salan, tazeleyen
Öldüren,
hem dirilten
Bir hücrenin çekirdeğine gizlenirim
Ahir zamanın şu bilindik şerlerinden
Gündüzlerin rahmetini hülyalarla yer
Gecelerin zulmetini rüyalarda içerim
Her çilenin bitiminde
yeniden tazelenir
Safi nur münezzeh ruh’um
Bütünlenir eşleşir abid nefsimle
Birleşir iki deniz
Mecmual bahreyn olurum
Düzenli zikrine müptela olur da dilim
Ey yar yar yar yar yar yar yar
Aşkınla yanar bağrım hem serim
Faş’etmek için aleni sırrımızı
Birkez daha
Meğer ayrılık kör gözeymiş
Bir varmış iki yokmuş derim
Alanya /01-06-08