Hep varmış,hiç yokmuş,develer sürü sürü gel de peşinden yürü. Zamanın birinde, duygunun kirindeymiş tüm kahramanlar...O zamanlar, Zikzak Devletinin Padişahı Sandal, zulmüyle tebaasında ki insanları kırıp geçirirmiş.(En azından gelen magazin haberleri öyle) Astığı astık,bastığı yastıkmış.Astığı bir daha asılmaz,kestiği bir daha yenilmezmiş. (Ülkede ki Kasaplar Odası Başkanı söyledi.) Oğlu Battan, on dört yaşlarında civan gibi delikanlı olunca, eti budu,boyu posu irileşince...Günlerden bir gün; O zalim babasından, ormanlıkta yaptıkları av işini tek başına yapma izni istemiş. Sultan Sandal, göğüs kafesini şişirerek şööyle bir kasılır...Tahtına ait laminant zeminde,bir ileri iki geri olduğu yerde gidip geldikten sonra...Pis pis bir o kadar da iğrenç gülmeye başlar...ha hah hahh ha ha hıhhhhhhıg

"Ne,tek başına av mı dedin? N’olmaz
"Neden baba?" diye inleme tonunda itirazını iletti, on dörtlük Battan...
"N’avrum sen daha playtoysun,boyun uzadı,dandigin* day durdu diye, kendini adamdan mı sandın Battan? Ha ha ha ha (Ortalık inliyordu,bütün dalkavukların kavukları yerlerde)
Tek başına n’olmaz, yanına on süvari al ondan sonra çık."
" Tamam baba" dedi Battan ve bir ceylan edasıyla sektirerek gitti.

****
Şu an öyküye bahse konu olan ev; Tek katlı, pek tatlı ve bahçesinde iki atlı evdir. Şems, babası Dırop’u çok sever bir o kadar saygı duyarmış. Dırop alim,halim bir adammış.Her geleni içeri alır,korur kollarmış.Oğlu Şemsi de öyle yetiştirmiş. Hele hele avcılıkta usta bir isim olmuş Şems. Av partilerinin aranan ilk ismi Şems.Hatta kartvizitinde “Avcı Şems” ismini kullanır olmuş. Zaman iyice ilerlemiş ve namı yedi düvele ulaşmış. Bu namı artık Sandal bey ve (en ezeli rakip) Battanda duymuş.

Günlerden o gün, yanındakileri azarlar vaziyette seslenmiş Battan Bey;
“Hey, bre melunlar! Neredesiniz? Tiz gelesiz yanıma!”
On’u bir yerde erat,hep bir ağızdan aynı tonda bağırıvermişler
“Buradayuk küçük hünkarımız”
“Okum yayım,atım tayım,emmim dayım,hepsini hazırlayın av’a gidiyoruz.Bir ulağı da o Şems denen avcıya yollayın ormana gelsin."
Koro yine hep bir ağızdan;
“Baş üstüne” dediler.

Hazırlıkların bitmesi sonrası,süvariler arkada,Battan Bey önde on iki gün, on iki gece hiç durmadan yol aldılar.Ulakta bir yandan sersefil bir vaziyete yol almış.Günlerce durdurak demeden yola koyulmuş. En sonunda perperişan bir vaziyette Şemslerin kapıya ulaşmış.

“Selamunaleyküm,bir tanrı misafiri kabul eder misiniz?” diyerekten yere yuvarlanmış.Olanlardan hiçbir şey anlamayan,Dırop ağa ve Avcı Şems biraz beklemişler.Sonrasında kendine gelmesini heyecanla istedikleri yabancıyı sekiye yatırmışlar.Saatlerce uyanmasını bekler olmuşlar.Bekledikleri tam yanlarına kar olacakken,adam derinden seslenmiş…
“Şems,Şems”
“Benim buyur gardaş” demiş Şems.
“Hünkar Battan”
“Evet”
“Sizi ormana av’a davvv-et eee”

Küt diye ses sonrası olduğu yerde can vermiş(Sonraki zamanlarda,yapılan otopsilerde kalp krizi geçirdiği söylenecek.)

Neye uğradığını,kime uğradığını,nasıl uğradığını anlamayan Şems.Kendinden beklenen hız ve hışımla babasından yarımyamalak,dilucu aldığı izinle atına bindiği gibi gitti.Yarım saat sonra geri geldi.Ok ve yayını unutmuş.Babasından yediği süpürge sonrası ( O zaman fırça icat edilmemişti) tekrar gerisin geri ormana doğru yola çıktı.Ormana yaklaştıkça yüreği küt küt atmaya başladı.Bir türlü heyecanını kalıbına oturtamıyordu.(Hatta kalıpçı Osman’a galiz küfürler etti,ben şahidim)

Gel zaman,git zaman ormanda iki gün bir gece bekledi.Neden sonra at nalı seslerini işitti.Hatta en arka da ki atın sol arka ayağında ki nalın düştüğünü bile sezinledi.Bu sezgiyi babası Droptan öğrenmişti.Boşuna genç kızların sevgilisi olmamıştı.


Devamı yarınnnn


*Dandig : O zamanlar o ülkede yetişen bir at türü
*(Öykünün bazı yerlerinde geçmiş,bazı yerlerinde şimdiki,bazı yerlerinde mişli geçmiş zaman (bilerek)kullanıldı.)
( Battan Bey İle Avcı Şems-biir- başlıklı yazı Arzeni tarafından 3.11.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.