çamurdan doğduğum , insan olduğum ne kadarda belli
biraz üzülünce,
şakaklarımda toprak kokusu, gönlüm sağnak yağmur...
bugün gittiğin dünden beri kaç anı ile seviştim bilemezsin,
büyüdükçe büyüdü göz bebeklerim.
ve seni sevmiyorum dediğim her an bir yalan daha doğdu,
yalan yalanı doğurur sevgilim...
saatler saatleri kovaladı,
seller içinde kaldı üst açıktaki babamdan kalma gamze...
içinde çırpınan hayalleri bilseydin kimbilir;
bu ölüm kokusunu parfüm bellemez,
ayrılık ile süslemezdin sevgini.
ve bana
zaman herşeyin ilacıdır diyen aşk katillerini
fatihalar ile andırmazdın en azından.
Allah hayrını kabul etsin...
ama çıldırısıya özledim seni,
şimdi dön yitik, yosma ümitlerim hatrına...
saatleri durduruyorum bir süreliğine
bulduğum tüm falcıları çağırıyorum kahvelere sığmazken geleceğin,
biri döneceğini söylesin nolur,
uzun zamandır ağlıyorum, en azından gülebilirim..
ama
sen yinede dön
işimi kolaylaştırırsın görünce şaşkınlıktan ölür giderim...
ah,
yavaştan kaybediyorum aklımı,
farkındasın kalemim ; -olsun kağıt sus...
işi süper kahramanlara bıraktık artık,
imdadımı duyupta seni bulması dileğiyle...
gazeteye ilanda verdim..
ilk çağdan kalma kovboy edasıyla
-kaçak aranıyor...
seni bulana tüm varlığımı vereceğim ;
ödül olarak...
sen yinede dön,
sil yüzümde bıraktığın nefesini,
gözümde bıraktığın göz bebeğini alda esirgeme yurduna bağışla,
vazgeçmekse benden isteğin,
vazgeç.
ama seninle gelsin bende kalan tüm mutluluklar,.
bende etkisi yok.
hala sersefilim.
ah, bu yağmur.
ne güzelde yıkanıyor bedenim,
ilk doğduğumdan daha temizim...
e.karaman-yağmur
Yazarın
Sonraki Yazısı