Ey Can!.. Şimdi tamtamları çalıyor beyazların, siyah kıta üzerinde. Yüzyıllardır yer altı ve yer üstü kaynakları beyazlar tarafından zorla ellerinden alınmış kıtanın haykırışlarını duy, kulaklarını kapat kapatabilirsen.
Ey Can!.. Açlıkla imtihandır, susuzlukla imtihandır bu... Bu insanlığın yüz karası meselesidir, bu insanlığın ne denli acımzasız oluşunun belgesidir, bu beyazların ne denli kendilerinden olmayanları insan yerine koymamasının dehşet-engiz bir ibret vesikasıdır.
Ey Can!.. İnsanlık bundan haberdar değil miydi, onlarca senedir?
Karşımıza çıkartılan manzaraya bakmayanlar, iyice bir düşünsün. Basında yer alan magazin haberlerine bakıldığında nelerle meşgul olduğumuz, olmak istendiğimiz açıkça ortada değil mi?
Ey Can!.. Halen toplu iftarlar veriliyor, fix menü fiyatları üzerinden pazarlıklar yapılıyor, bu iftarlarda kişinin, kişilerin kendi iş alanlarını tanıtmaları ön plâna alınıyor.
Bize bu zaman dilimi içinde düşen görev, elimizden geleni yapmaktır, sadece.
Kendilerini pazarlayan düşüncelere bir yönel ve nerede olduklarını düşünmek, senin görevindir.
Ey Can!.. Bilirsin birbirimizi tanımayız, seslendiğimiz bizim çağrımıza ses kattı mı seviniriz. Sadece Afrika'da açlığın çekilmediğini de bilmek isterim. Bilmen lazım ki dünyanın dört bir yanında nefesi açlık kokan insanlık, bir yardım eli beklemektedir, vicdanında merhametten kırıntılar taşıyanlardan, kendilerini insanlığa adadığını belirtenlerden.
Ey Can!.. Lokmalar geçmiyor, boğazımdan ve ben bu Ramazan Ayı'nın kırk-elli dereceyi bulan sıcağında ne ruhen ne bedenen rahatım. Onlar aç iken benim tok olmamın ne manası vardır, geleneğimizde?
Onlar rahat değilken ben yumuşak döşeklere uzanamam, yatamam gailesiz.
Ey Can!.. "Korkarım bir gün " demişti o Büyükler Büyüğü İnsan, "Ümmetim açlık yüzünden küfre düşer." İşte yaşanan zamanda olan bu, değil mi?
Ey Can!... Bu sene hiçbir iftar yemeğine katılmadım, içimden gelmedi, davet olsa da katılmayacağım.
Ey Can!.. Şakıyan bülbüller gibi televizyon ekranlarından bilmemiz gerekeni bize açıklayan ve biiz aydınlatan isimler (!), nedense bu açlığın sebebplerini irdelemezler. İşleri-güçleri mendil açıp dilenme misali yardım beklemektedir.
Şimdinin çağdaş yardım toplama vasıtası olan GSM Operatörleri var, banka hesap numaraları var. Evinde, işyerinde bir mesajla yardımını yaparken, için huzurlu mudur? Görevini yapmış sayabilir misin, kendini?
Ey Can!.. Bu yazdıklarım, eli-kolu bağlı insanların kendi içlerinden geldiği gibi yaptığı yardımları sakın ola ki azaltmasın. Bir dünyalının merhamet duyguları kabarsa ve dese ki "Mal varlığımın tümünü bu insalar için veriyor, yaptığım infaktan sonra sıradan bir insan gibi yaşamak istiyorum "dese...İşte beklediğimiz, budur. Biz, böyle bir insanı, insanları görmek istiyoruz, içimizden.
Ey Can!... Çocukluğum gelir, göz önüme... Bir cum'a günüdür ve namaz çıkışında her zaman olduğu gibi yardım için para toplanıyor. Cüzdanı şişkin, vücudu dolgun birini hatırlarım... İstenen yardım, onun bir günlük kazancı bile değil. Cüzdanından çıkardığı yüzlük banknotu, bozdurdu. Sadece beş lirasını bıraktı, pörsümüş seccadeye. Ben seccade olsaydım, kabul etmezdim, o parayı. Dediğim seneler, ellili mor banknotların olduğu zamanlar. O zamandan bu döneme değişen bir şey olmadı, gibi. Ne zaman bir cum'a çıkışında yardım istense ve değişmeyen manzaraya şahid olsam, bu manzara gelir göz önüme. İrkilirim, açıkçası. Demek daha değişmedi kırk yıllık devirde, üzerimizden atamadığımız huyumuz.
Ey Can!.. Senin yardımına muhtaç olan insanlıkla birleştir, gücünü.
Ey Can!... Büyük bir imtihandır, içinde yaşadığımız.
Bir taraftan ölen suçsuz insanlar, yağan bombalar var üzerimizde. Hem de siyah değiliz, belirtelim, özellikle. Nedenini ve niçinini bilmektesin. Dünyanın dört bir yanı dinamit fıçısı gibi.
Bak ve ibret al, yaşananlardan. En zengin olan ülkelerde bir kıvılcım yetiyor, patlamalar için.Bir dönem üzerinde güneşin batmadığı sanılan Britanya için için kaynıyor. Fransa'da olana bitene dair her şey ortadadır.
Bak bir dünya haritasına. Halen kendisinden binlerce kilometre uzaklıkta olan adalara ve topraklara sahip olan ülkeler var. Bu onların tarihten gelen mirası mıdır? Peki bu miras kabul edildi de müdahale ettikleri ülkeler neyin nesi?
Ey Can!... Beni huzursuz eden birçok şey var. Ben, artık kolu kanadı kırık biriyim.Bakarsın Siyahî Kıta'da olanlar bitenler üzerimize yıktırılır. Müslüman olduğumuz için, bu olumsuzlukların adresi biz gösteriliriz.
Ey Can!... Açlıktan, susuzluktan hayatını kaybedenlere inançları ne olursa olsun, Rabbime dua edelim. Onları bu hale getirenlerin üzerine olsun, beddualarmız.
Unutma Ey Can!.. Dua bizim en büyük sığınağımızdır.





    








 






( Ey Can 11 başlıklı yazı MehmetALİ tarafından 10.08.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.