Sizin hiç kaleminiz sustu mu? Benim sekiz aydır sustu, yok oldum. yaz(a)(m)(ı)(yor)(um.)
Geriye dönüp baktığım zaman, en son yazdığım şiir sekiz ay öncesine ait. Zaten çok zor yazan bir kalemim vardı. Öyle her karaladığımı paylaşmıyordum. Ama artık karalamalarımı bir eser haline getirip sunamıyorum. Yazıyorum, siliyorum; çiziyorum siliyorum; başım iki elimin arasında eziyorum bir şey gelmiyor, gelse de işe yaramıyor.

Sizin hiç kaleminiz sustu mu? Benim sekiz aydır sustu, yok oldum.

Bu süre zarfında iki eser için eleştiri yazısına başladım birinin son haline çok yaklaşmama rağmen bir türlü bitiremedim. Temalar değiştirdim, konular değiştirdim. Türler değiştirdim Biri kış, biri yaş biri de aşk şiiri karalamasını yaptım ama bir türlü son noktayı koyamadım. “O zaman maymun iştahlısınız.” Dediğinizi duyar gibiyim. Ama eskiden yazıyordum. Belki haftada belki ayda bir şeyler paylaşıyordum. İlham perileri öyle uzak yollara gitmişler ki bir türlü dönmüyorlar. Onlarsız olmuyor, olmuyor,  yaz(a)(m)(ı)(yor)(um.)

Şiiri bir köşeye atıp bir derlemeye kalkıştım 70-80 sayfa yazmama rağmen yeterli kaynağa ulaşamadığımdan dolayı yarım kaldı. İki yıldır devam eden roman çalışmam vardı onda da son cümleyi yazalı beş ay geçmiş aradan. Ondan bu tarafa demleniyor. Ve eseri yazdığım şehirden gittiğim için gerçek mekanlar ve gerçek insanlar yerine hayal dünyasında çırpınıp duruyorum. Gerçi bir sanat eleştirmeni diyor ki: “ Güzel roman tamamı hayal olduğu halde gerçek zannedilendir.” Eleştirmene katılıyorum da bu sefer de “romanın ağzını” tutturamıyorum. Sonra da diyorum ki “senin neyine roman yazmak, yeterli değilsin işte otur oturduğun yerde. Yazabiliyorsan, varsa gönül pınarından akan duygular biraz şiir karala, onunla oyalan.”

 Üç gün önce iştahla bir çocuk oyununa başladım gecenin bir yarısında üzerine uyuyakalmışım ama sabah kalktığımda artık hiç iştahım yoktu. Belki de çocuk dünyasını o kadar tanımıyorum, onların dillerine vakıf değilim. Çocukları çok seviyorum ama olmuyor işte.Sonra yeniden kendimi toparladım tam yazmaya başlayacaktım, canım kızım üzerime atladı. Bu eser de yarım kaldı dediğimde,  sevgili eşim: “Senin en büyük eserin kızımız, onu yetiştiriyoruz ya” diyor, biraz teselli buluyorum. Şimdi düşünüyorum da acaba bu eseri de bitirebilecek miyim?

 Olmuyor. Yazıyorum, siliyorum; çiziyorum siliyorum; başım iki elimin arasında eziyorum bir şey gelmiyor, gelse de işe yaramıyor.

Şimdi size bir kez daha soruyorum. Sizin hiç kaleminiz sustu mu? Benim sekiz aydır sustu, yok oldum. yaz(a)(m)(ı)(yor)(um.) Nedir bu hastalığın çaresi, siz değerli dostlara sesleniyorum, her gün bir şeyler paylaşan arkadaşlara: İnsana bir şeyler yazdıran, çok okumak mıdır, okuyorum; yoksa çok gezmek midir, geziyorum; çok seyretmek mi, seyrediyorum; çok konuşmak mı, çok…

Allahım bu yazımda mı yarım kalacak yoksa korku(mu)(yorum), korku(mu)(yorum.) yaz(a)(m)(ı)(yor)(um.) Oh içimi döktüm en azından rahatladım ama son bir sır. Bu yazıya başlayalı da iki ay olmuş.

 

( Sizin Hiç Kaleminiz Sustu Mu başlıklı yazı şaircesevmek tarafından 21.07.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.