Bir adam var dar ağacında
Elinde bin bir dertle dolmuş yetmişlik şişe
Umurunda değil dostlar
Evvel önceydi canciğerlik
Daldı gitti çaresizliğe
Sustu baktı çentik atanlara
Gözü karşıda müthiş seste
Eti soğuk sandalyede
Yüreği yukarılarda bir yerde
O da bilmiyor ki...

Ben dur... dedim
İçimdendi haykırış
Son kez baktı dar ağacından
Süzdü içimdekileri

Ve vur dedi;

Vurunca namluya kalem titredi sayfada
Kanadı ellerim
Kelam düştü söze
Yapayalnızdı Kızılay köşelerinde
Heybeti vuslatına ermek üzereydi
O olduğu gibi; Yapayalnız ve ağır başlı...
İşte O adam nerde?

Bir dur dese,
Asırlık çınar diz çöker karşısında
Endamı asaletine bezenmişti
Vatan O'na, şiirler kaleme emanetti
Tetiğe bir bassa, kahpe kurşun dile gelirdi nükredit'inde
Ben mi yalan söylüyorum,
Yalanlar mı bana doğru söylüyor bilmiyorum işte!
Ben yüzdüm kahpeliklerde
Kalemimin asılmaması dileğim
Sezilmek mi? kimin haddine
Ezilmemek için bitmesin bu türküm

Geriye bakmadan 'dar ağaçlarında ölmeyenlere'
Katiyen ve katiyen sevgiyle,
Öldürmeyin beni şiirlerimde.
Ya kafama tek kurşun sıkın
Ya da atın beni mavideniz'lere...

NeYzEn.. 16.07.10 Ankara

Not: Kendimce, kendimle, kendime...



Bülent Kaya
( Dar Ağacı başlıklı yazı bulent-kaya tarafından 7.06.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.