Cemile şimdi sadece bu anı hatırlıyordu ailesiyle ilgili...Bundan sonrası yoktu hafızasında,ya da silinmişti.Ogünü defalarca zihninden geçiriyor yorumlamaya algılamaya çalışıyor da,nafile.
Babasına ait,
annesine ait hatırladığı tek hatıra belki de oydu, o gündü...
Şimdi bir hariciyeci olmuş,okuduğu ülkeye ikinci ateşe olarak gönderiliyordu.Ancak onca Siyasal mezunu varken ve de sınavda vasat yapmışken kendisinin seçilmesi aklında bir soru işareti yaratmıştı.Biraz da bunun aslını öğrenmek, varsa ardındaki gücü öğrenmek için bakanlığa gelmişti.Okuduklarının dışında usul
yöntem bilmiyordu.Sanıyordu ki herşey şeffaf ve
bilgilere rahatça
ulaşırım.
Saatlerce Dışişleri bakanlığında, sekreterin yanında beklediyse de bir türlü bakanın toplantısı bitmemiş görüşememişti bakanla.
Biraz sekreteri deşmeye çalışmış ondan da bir şey öğrenememişti Cemile.Tüm hayalleri ,belki de kurguları yıkılmak üzereydi,artık bakanlık da tenhalaşmaya başlamıştı.Sekreter Oya hanımla da epey samimi olmuşlardı .Oya hanım çocuğunun yaramazlığına varıncaya kadar anlatmış ,aileden biri kabul etmişti Cemileyi.Dahası alçak ses tonuyla,
-Cemile hanım,bugün görüşemezsiniz bakan beyle...Sizi sevdim bir
dost olarak boşa beklemeyin ,demişti onca bekledikten sonra.
-Ama söz yarın gelirseniz,işte şuraya not alıyorum bakan beyle görüştüreceğim sizi.
-Teşekkür ederim Oya hanım,hoşçakalın
,demiş ve bakanlığın loşlaşmaya başlayan koridorlarında yürürken başı dönmüş ve olduğu yere yığılmış kalmıştı.
Gözlerini açtığında
hastahanenin tendürdiyot kokuları yakıyordu genzini.Oldum olası
hastahaneleri sevmezdi.Ne
zaman hastahaneye gitse kaybettikleri sevdikleri aklına gelir içine hüzün çökerdi.Oysa şimdi sevmediği mekanda zorunlu istirahat
yapıyordu.Başında da o sıska ,tombul Oya hanım vardı.Uyandığını görünce,
-Oh be!nihayet kendine geldin,korkuttun bizleri.Neyin var kuzum düşüp bayıldın öyle...
-Bilmem,yorgunluk herhalde Almanya`dan yeni geldim ve dinlenmeden
bakanlığa koştum...Herhalde yorgun düştü vücudum.
Onlar konuşurken
odaya otuzlu yaşlarda,
hafif dalgalı saçları olan güleç yüzlü yakışıklı bir
doktor girdi ve,
-Ooo,
hastamız kendine gelmiş nihayet,şimdi nasıl hissediyorsunuz kendinizi.
-Sağolasınız
doktor bey,
kamyon çarpmış gibi hissediyorum kendimi.Sahi ne oldu bana,
rahatsızlığım ne
doktor bey...ard arda sıralanmıştı sorular da
doktor alışkın bir edayla,gülümsemiş dinlemiş sonrasında,
-Aslında pek bir şeyiniz yok ,ancak her ihtimale karşı bir takım tahlil sonuçlarını bekliyoruz,onlar çıksın daha net
konuşuruz.Şu an için veriler ışığında tansiyon düşmesi sonucu kendinizi kaybetmişsiniz...aşırı yorgunluk,üzüntü olabilir sebebi bilemiyoruz hele bir tahlil sonuçları gelsin de...
Doktor fazlaca teferruata girmiyordu sonuçlar olmadığı için,Oya hanım
doktorla Cemilenin
konuşması bitinceye kadar sessiz kalmış sonrasında,
-Cemile hanım,kalacağınız yer yoksa,ki buralarda yabancısınız anladığım kadarıyla,bizde kalabilirsiniz.Telefonumu vereyim çıkınca arayın gelir alırız...
-
İnceliğiniz için teşekkür ederim,benim için siz de rezil oldunuz.Gerek yok çıkınca bir
otele giderim.Size de rahatsızlık vermek istemem ,tekrardan...
-Olur mu canım aaa...Ne zahmeti ,kabul ederseniz
mutlu olurum...Oldukça inatçıydı Oya hanım,sonunda kabul ettirmiş ve vedalaşarak evine
gitmişti.Şimdi
hastahane odasında yapayalnızdı Cemile,sorgulayacağı o kadar bilinmezi vardı ki,hangi birini sorgulaması
gerektiğini düşündü önce,dalıp giderken....
(
Kayıp Yaşamlar / 5 başlıklı yazı
Lütuf VELİ tarafından
31.05.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.