Gözlerinin hapsindeyim
Düştüğüm zindanlar da
Voltalar atıyor yüreğim,
Karanlık hücrelerinde sevdam
Nemli ve ıslak duvarlar,
Yokluğunun ceza evindeyim
Özgürlüğe susayarak.
Köşe kapmaca oynuyorum,
Köşesi olmayan kalplerimizde
Attığım beş adım toplam.


Hüzünlerin yakmaz canımı,
Mutluluğun güldürmez
Yokluğun da öldürmezse,
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.

Kolay değil bu sandığın kadar
Alışkanlığına tutkunluğum
Çırpınıp duran kafesinde
Sevdan ben de bir yangındır.
Sevmek vazgeçilmez yanım,
Sen çıkmazım son durak.

Sofralar kurdum yokluğunda
Varmışsın gibi iki kişilik,
Tek kişilik yemekler yedim,
İkimize kalktı kâdehler
Sol yanım ağırıyorken...
Sen yoktun.

Sağır bir kadınaymış...
kurduğum cümleler.
Dilsiz bir yâr`dan
Sohbetler beklemişim meğer.
Her çölüm yanmazmış benim,
Her kutbum donmaz,
Zaman gelecek bilirim
Yokluğun da koymaz.

Ya gel dindir dalgaları,
Yada daha çok fırtına,
Bu böyle olmaz.
Kalsam ölüm ensemde...
Gitsem neye yarar ki?
Kalmak teslimse ölüme
Gitmek sensizliğe ne çare?

Ve... içim de yaşattığım,
Senli dünyamdan çıkarken,
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Okuduğunuz şiir Seni Sevdim Ben serimin ikincisiydi. Hüzün ağırlıklı bu şiire yapılan harika bir yorumu sizlerle paylaşmak istedim.
Şiir kritik gibi yapılan yorum, nesir yazılmasına rağmen şiirleşerek şiiri de gölgesin de bırakmış.
Yorum nasıl olmalıya örnek teşkil eden yorumun sahibi Sayın Zekeriya Efiloğlu'na şiir'ime katmış
olduğu değer için can-ı gönülden teşekkür ediyor ve o yorumu beğenilerinize sunuyorum.
 
Ben seni; nokta kadar menfaat için virgül gibi eğilmek, soru işaretleriyle dolu cümleler kurup, iki yüzlü ihtiras girdaplarına düşürmek, ünlemle biten heyecanlar, duygular, arzular oluşturup, sonu gelmeyecek maceraların başrol oyuncusu yapmak için değil; Altın sırmalı ipekboli kumaşa büyük harflerle adını adımın yanına yazıp, iki noktanın arasına aşkımın açıklamasını yapmak, seni hangi kavramın ruhuyla sevebileceğimi, hangi açıklamanın beni ve seni en güzel içeriğiyle tarif edebileceğini, sahte sevgilerin paçavra gibi fırlattığı aşıklara, gerçek sevginin anahtarını göstermek için sevdim.

Ben seni; kişinin hem dünyada hem ukbada sevdiği ile beraber olacağını bilerek, gerçek sevginin kişinin kendini aşamasında gizli olduğunu hissederek, karşılık bekleyerek sevenlerin ancak mal değiş tokuşu yaptığını söyleyip, hiçbir karşılık beklemeden teklifsiz de sevilebileceğini göstermek, ızdırapla dağlanan sevginin daha da kuvvetli olacağına inanıp ona talip olmak için sevdim.

Ben seni; sevginin coğrafi sınır tanımayan yanını görmek, bulanık suları durultmak, sisli havaları dağıtmak, gözyaşlarından oluşmuş gelincik tarlasının manzarasında kaybolmak, ruh ve mana güzelliğin karşısında doymadan ve durmadan seyre dalıp, makyajsız, tabi, ve sadeliğin karşısında erimek, sevgilinin hisleriyle, onuruyla oynayanları sehpalarda sallandırıp, onu asli mercaına çekip, yüceltmek ve yücelmek için sevdim.

Ben seni, asil kişilerin veya kendini öyle sananların cicili bicili laflarla yamalıklı bohça haline getirdiği sevgisiyle değil; basit fakat yüreğinde yanardağları faaliyete geçirecek fitili elinde tutanların asil sevgisiyle, dağları delmeyi, çöllere düşmeyi, zindanlarda çürümeyi, “Evet beni muradıma erdirecek ilaç budur.” diye, bütün tedaviyi reddeden hasta aşıkların, feri gitmiş gözlerine bir ışık olsun diye sevdim.

Ben seni, benim olasın diye değil; bana beni buldurasın diye, muhafazası zor bu eşsiz cevheri beraber gönüllerimize nakşederiz diye, gecelerin ve gündüzlerin girdabına kapılmadan, akşamdan sabaha umudu taşırız diye, en güzel besteleri, sandalda mehtaba karşı, ellerimiz kenetli, Mevla’ya sunarız diye sevdim.

Ben seni, ölçülü, sade, sakin, ahlaklı, giyim ve kuşamıyla tecavüzden uzak, meşru zeminlerde eğlenmeyi bilen, evinin efendisi, çocuklarının annesi, cennetin ayakları altında olduğuna inandığım haya abidesi, kendisini sömürü aracı olarak kullandırtmayan, nerede, ne zaman, ne konuşacağını bilen, nesli azalan sevgili örneklerine isteği çoğalan bir serserinin ironik bir bakış açısı olduğun için sevdim.

Ben seni üç noktalı cümlelerin sonunu kendimce tamamlamak, alfabetik sıralamaya göre şiirler yazmak, tırnak içinde yazılan başkasına ait cümleleri aşkıma tercüman olsun diye alıntılamak, konuşma çizgisiyle başlayıp, seni konuşturup, gözlerinde ve sözlerinde manevi iklimlere yol almak için sevdim.


 
 
  

 
( Bir Şiir Bir Yorum başlıklı yazı Fedai GÜVEN tarafından 5/2/2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu