Sabah,mutlu uyanmıştı ya da öyle sanıyordu Mehmet.Hayatında ilk kez şarkılar mırıldanıyor küçük kızını mahrum bıraktığı sevgiye doyurmak istercesine öpüyor,okşuyor ,kokluyordu.Eşini de hayli zamandır ihmal etmişti,yeni farkına varıyordu.Onun da yüreğinde oluşan buğuyu çözmek istercesine bin türlü şaklabanlık ediyordu.

Gerek küçük kız gerek eşi bu ilgiden bir şey anlamamış ama memnundular.Mehmet`in bu değişik ruh hali belki de yitirdikleri mutlulukları ,olması gerekendi.Mehmet bir başka kişi olmuş,her hareketiyle sevgiye aç bu insanları şaşırtmaya devam ediyordu.Eşi temkinliydi bunca sırnaşmalara ve sevgi gösterisine... Mutfağın penceresinden dikkatlice bir yere bakıyordu da arada bir tebessüm ediyordu.Zaten evliliklerinin ilk iki yılından sonra bu evlilik sadece çocuk anasız babasız kalmasın evliliği olmuştu.Kaç kez ayrılmayı düşündüyse de,yüreğine aklı galebe gelmiş yutkunmuş oturmuştu.

Birliktelikleri Mehmet`in iş çıkışı eve uğradığı saatlerle orantılıydı.Çoğu zamanı mutfakta geçer küçük kızıyla sokağa bakan pencerede saatlerce gelip geçenleri seyrederlerdi.Bu sabah Mehmet`teki bu değişim de herzamanki işleyişi değiştirmemiş,küçük kız odalarda oynarken,Firdevs mutfakta kahvaltı hazırlığında... belki de sokaktaki mutlu insanları seyrederek özlemlerini gideriyordu.Ne zaman el ele bir çift görse istemsiz gözleri buğulanıyor, iki damla yaş olup akıyordu yaşayamadığı güzellikler ,gözlerinden...

Ancak zaman durmuş gibi daha ilk saatlerinde Mehmet`in hal ve hareketleri değişmiş sevgi adamı olmuştu adeta.Firdevs temkinliydi onun bu sevgi gösterisine``Acaba başını bir yere mi vurdu,yoksa rüyasına ermişler mi girdi...``diye düşünürken Mehmet pencere önünde kıstırdığı sevgiye küsmüş mahremini sıkıştırmış öpüp kokluyordu ,pervasızca.
-Ayıp,dedi .Firdevs ``Bak gelip geçenler var.``
-Olsun,helalim değil misin,derken pervasızlığına devam ediyordu Mehmet.

Eşini ikna etmekte zorlanan Firdevs,
-Bak Memet,karşıdaki yolun kenarındaki ağaçta ne görüyorsun.
-Ne olacak ,yaprak ve kuşlar.
-Hah işte o kuşları izliyorum bir saattir.Ne gördüm biliyor musun.Mehmet iyice şaşırmıştı eşinin duyarsızlığına dahası göremediği şey adına.Başını salladı banane dercesine.
-İşte farkımız.Sen ve ben daha biz olamadık .Bunu da şu kuşlar söyledi.
Mehmet`in şaşkınlığı iyice artmış.``Acaba kadınım kafayı mı yedi.``diye düşünürken Firdevs devam etti.
-O kuşlar var ya ,o kuşlar.İnan senden ,benden güzel yaşıyor aşkı.Aylardır izliyorum,hep birlikte beraber uçuyor ,korkuyor ve konuyor bir yerlere de ama hep birlikte...
( İbret(kumru) başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 5.03.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.