Abi  demiş,bizim prşimizdeler inşallah bulamazlar,ne zamanda bulacakları belli olmaz.Benim tanıdığım İstanbul olsun Ankara olsun ne kadar gidebileceğim yer varsa beni oralarda arayacaklar sadece Ankara'ya indiğinde yakalanmazsam ben aşağıdaki adresteyim beni bu adreste bulabilirsin.
     Havada iyice kararıyorduı tren Elmadağ yokuşuna tırmanmaya başladı.Bekir'in Ankara'da bana bahsetmiş olduğu adresi biliyordum.Ankara'ya iner inmez o adrese giderim diye düşünüyordum.İki saat sonra tren gara geldi Yasin'e benim içim rahat etmez "Yasin şu adrese bir bakalımmı dedim" ama o bana onların trenden inipde kaçtılarsa bile o adrese hemen gelemeyeceklerini söyledi
     Gerçektende o adrese gidip bakmayı kafama koymuştum birkere Yasin'i ikna ettim ve adrese gittim.Burası o zamanlar Çankayanın alt tarafına düşen bir yerdi ismide tuğla fabrikalarının bulunduğu yer İmrahor'du.
     Orada tuğla fabrikaları vardı sadece içlerinden büyükçe olan birtanesi çalışıyordu.Diğerlerinin hemen hepisi harebe halindeydi.Bana "abi sen oraya gel yeterki ben seni orada bulurum"..Tam benim düşündüğüm gibiydi bunların kaçıp saklanacak bir yerleri yoktu.
     Ertesi gün erkenden o adrese doğru yola çıktım .Fabrikalar ova gibi bir alanda kaldığı için ne taraftan insan gelse oradan görülürdü.Harabelerin yanından geçerken abi diye bir ses duydum arkada,döndüm baktım Bekir.Sarıldım kendisine gerçekten uyuyamamıştım çok merak etmiştim
     Hemen beni aldı yavuklusunun bulunduğu közbe harabeye götürdü dört tarafından rüzgarlar esiyor harabenin zaten kalınacak doğru dürüst bir tarafı yoktu.Aslında Bekir'in düşüncesi İstanbul'a gitmekti neden Ankara'da kaldıklarını tahmin edemedim.
     Tren mola verdiği yerde bekir istasyonda hasımlardan birini görünce hemen oradan trenden atlamışlar.Abi o istasyondan atlamazsak öbür istasyonda arabadan trene gelip bizi mutlaka bulacaklardı.
     O da hasımlarını atlatıp andan sonra gelen yük trenlerine binmişler .Hareket memuruna yalvar yakar koyunların bulunduğu vagonla gelmişler Ankara'ya
     Bekirin anladığıma göre parasıda yoktu olsa herhalde otele götürür yavuklusunu diye düşündüm o bana abi çok korktum ben burasını iyi biliyorum daha önce abimle bu fabrikalara gelip iki sene çalışmıştık dedi.
     Bekir'i ve yavuklusunu aldım doğruca evin yolunu tuttuk.Hanıma zaten söylemiştim bu olaylardan haberi vardı.Eve gelince sofrayı kurup birgüzel karnımızı doyurduktan sonra Bekir'e"Bekir birkaçgün misafirim ol sonra bakarız dedim"o bana rahatsız olacağımızdan bahsetti ama oralı olmadım.
     Ben Samanpazarında çalışan akrabalarım vasıtasıyla Bekir'e iş aradım ve bulduk.Kendisi çeşitli işlerde çalışmıştı her işte elinden geliyordu hemen bir lokantada bir iş ayarladık orada çalışmaya başladı.
     Ona bizim oturduğumuz semtte bir ev ayarladık kirasıda fazla değil onlara yetecek kadar iki göz hanımda perdelerini ayarladı onları oraya yerleştirdik.Bizim mahallede Ağrı'lı hiç denecek kadar yoktu onun için içimiz rahattı.
     Birkaç sene bu şekilde idare ettiler ama Bekir'in gönlü hiç hoş değildi bana abi dedi Bursa'da ablam var onlara gitmem gerekiyor dedi anladınmı ,memleketten haber almam lazım dedi.
     Yavuklusu demiştim kaçırdığı kızın adı Sakine,Türkçe'yi zar zor biliyor anlaşılacak kadar ama dost canlısı yaşının küçük olmasına rağmen çok da marifetli bir kız.
     Bekir iş yerinden birkaçgünlüğüne izin alıyor bizlere Allahaısmarladık deyip Bursa'ya yola çıkıyor ,Sakine'yi  de bize bırakıp öyle gitti.Ablasının oturduğu mahallede kendi akrabaları ve köylüleri fazla olduğu için yanlız gitmesi gerekiyordu.Gerçi aradan iki sene geçmesine rağmen yinede tedbirli olması gerekiyordu.
     Ablasını gizlice görüp memleketten haber alıp,ona göre hareket etmnesi gerekiyordu,yapmam gerekende bu abi diyordu hep bana

Devam edecek


İbrahim Yıldırım
17.01.2011

( Bekirin Hikayesi 3.bölüm Töre başlıklı yazı İ.YILDIRIM tarafından 14.02.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu