Honaz Dağı – 1 (Hasret Tepesi) (“- hasırat”)
Eser sevda yelleri, başında her zaman,
yazın serinletir insanların yüreğini
“- kışın üşümüşsün,
bekleme kapıda gir içeri” dercesine karşılar herkesi,
Hep evdedir o, hiç kaybetmez neşesini,
Sanki gizli bir geçitten geçip masallar alemine
farklı bir dünyaya salıverirsin kendini,
“- hadi” der;
“- otur çatal çamın dibine seyret alemi şöyle”,
“- hayallere dal, bir an içinde olsa unut dertlerini…”
Tarlada çalışan ileşberler doğrulturlar bellerini arada,
Ellerindeki çapaya yaslanıp bakarlar mutlaka sana,
“- len Sülemen abe hasırat dan enenne guzulan Ellez gil değimi”,
“- yoğula o,değildir yahu.. o’nugn talası dağıgn dibinde tav olmamışdır da orla”
Çoğunlukla buna benzer konuşmalar geçer kişiler arasında,
ne bileyim, bazen birileri olmasa da gelip geçen yamacından
yine de bakarlar sarmaşık misali kıvrım, kıvrım patikana,
iki kayanın arasından geçen dar yoluna,
ihtişamlı çatal çamına
Bakıp dinlenir belleri sıcakta kavrulan buğday tenleri
şükredip Yaratan’a devam ederler çapaya ve tabi ki hayata...