Bu gece iki kişilik yalnızlık rezervasyon ettim En ön sıradan bir bank seçtim Mavi denizin en kırılgan düşlerini seyredicez Bir martı hayali düşürdüm gözlerimden, Bir gün daha bitti… Gece gözlerini kapatırken, radyoda bizim, için söyledi Sezen “Beni Unutma…”
///
Gece gözlerini dikmişti hayallerime, düşürüyordum seni ellerimden Masamda duran siyah beyaz resimler Seni bana anlatmaya çalışan odamın duvarları, Yalnızlığımla tavla oynuyordum resmen Göz kapaklarını kapatmıştı gökyüzü, karanlık sabahlar doğacaktı güneşle Ufkumu kaybetmiştim… Gözlerin nerede? Bu oda neden bu kadar sessiz? Bir film karesinden alıntı yapılmış gibi hayatım Nereye kadar sensizim? Şimdi hangi kâğıdın kıvrımlarına seni yazsam Düştüğüm yine senin mezarlığın…
Tut ellerimden düşeceksen, düşelim yarını belirsiz sabahlara Kırılsın bütün düşlerimiz, çeksin biri umutlarımızı ayaklarımızın altından Sırtüstü düşelim… Ellerimiz kavuşsun mavi denizlerin boş bakışlarında Düşürsün bizi bir leylek gagasından Eylül yağmurlarında öpeyim alnını Sahilin şezlonglarına uzansın ölü düşlerimiz
Ayrılıklar düşerken beşik kertmesi yarınlara Ölüm tutuyordu aklım, ladesi bozulmuş sabahlara Gece peçesini indirmiş… Güneş kavrukluğunda bir aşk… Bir masal gibi yağmur… Çalıntı Eylül sabahları… Savrulduğum yıllarım seni bana göstermiyor
Ayrılık düşerken kirpiklerimize, Saçlarının beyazlaşmış sayfalarında kendimi arıyorum El ele yürüdüğümüz kordon boyu Ne fark eder ki demir atmadığımız şehirler? Göçebe aşk bestesiyiz biz, Dudaklarda virgülle kesilmiş… Bir darağacı beğendim gözlerinde, Hadi… Hadi kapat gözlerini…
Bir günlüğün yırtık taraflarında arıyorum şimdi aşkı Harflerin hece hece düştüğü… Sensizlikler avutmuyor savaş yetimi gözlerimi Her aşk ölümün kıyısına çekiliyor Sustum… Tüm bildiğim doğruları yanlışlara vererek, seni benden sıyırıyorum Bir gecenin koynundan düşüyor, Gözleri “Aşk” olan sensizlik…
Ve son beste… Gece en çiğ halinde düştü yalnız başkentimin kırılgan düşlerine Çeltiksiz sabahların, kırık kanatlı serçelerine… Bu aşk, bu yalnızlık dipnottur mülteci düşlerime… Böyle biline… Böyle söylene…
///
Beni unutma… Bilirsin unutulmak dokunur ya her insana Sende kendi payından bir hatıra seç… Ve o ben olayım… Beni Unutma…
( Bir Bankta İki Kişilik Yalnızlık başlıklı yazı muhammed-yal tarafından 27.05.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.