Şaşırıp fark edince, ruhundaki gizemi,
Orada ki ikamet; selametti sormayın...
Gözündeki yaşında, tadıyorken zemzemi,
Katrede ki alamet; kerametti sormayın...

Aklımı baştan alan, bir sözle irkildiğim,
Büyük bir kuvvet ile üstüne itildiğim,
Gücümü kaybederek içine çekildiğim,
Bu girdapta vehamet; akametti sormayın...

Ulvi bir tezahürün, inzal olmuş duygusu,
Rabbimizden ikramdı, insana aşk olgusu,
Cezaya uğramanın, kadir bilmez suçlusu,
Nefsim için ganimet; kıyametti sormayın...

Hem ruhumu ezip te, bedeni öldürmeyen,
Bir tek teselli ile, hüznümü böldürmeyen,
Bir kez olsun ayna da, yüzümü güldürmeyen,
Kaderime husumet; hezimetti sormayın...

İlk görüşte çarpılıp, bir gerçeğe inandım,
Kader bir ağ örerken, ilk kez böyle yanandım,
İki yol var önümde, sevdam ile sınandım,
Bu uğurda azimet; fehametti sormayın...

Bu yaşam bir imtihan, sunulurken herkese,
Sevdamı davam bildim, tutundum bir nefese,
Canım için meyletsem, dünya denen hevese,
Bu kararda inayet; ihanetti sormayın...

Murat Bekir Alpars


( Sormayın başlıklı yazı Murat Bekir Alpars tarafından 5/2/2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.