Karanlık çökmeyen şu şehre
Bir gün geliverdi,korktuğum
Arkasında ne olunduğu bilinmez dağlardan
Acıklı doğu masallarının anası bozkırlardan
Güneş ellerini çekiverdi bir yorgan edâsıyla
Hangi mazlumun âhı alıverdi güneşi?
Hangi günahımın cezası idi bu?

Karanlık,bedenimi; yalnızlık ruhumu
Alıkoyuverdi beni bu dünyadan.
İnsanlar terk etti,sadece gölgeleri kaldı,
Duvarların üstünde oynayan gölgeler.
Gölgelerle konuşuyorum,gölgeler sırdaşım
Duvarlar ise sırtıma bir gam yükü.
Yalnızlık şarabı boğazımı yakıyor,
İçmezsem gerçekler beni boğuyor.

Karanlık gözlerime mil çeker iken
Bir mahkum misali güneşi arıyorum,
Yalnızlıkla bulanmış olan sinemde.
İniltiler,sesler yabancıdır bana.
Pişman değilim tek kalmaktan,
Bir suçlu gibi zırh giydirirken günahlarıma.
Ve soluk soluğa kalmış bir nefesi;
Hissediyorum boynumda.
Acınası bir ses çalınıyor kulaklarıma.
Titrek,korkak bir ses ve nefes
Bırak; özgür kalsın beyaz kuşlar gibi
Nefesin tutuklu kalsın ruhumda





( Karanlıkta Ki Yalnızlık başlıklı yazı nurbanu-karaca tarafından 4/22/2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu