1
Nane yiyen
yiyene, gel de şaşırıp bakma
Her boyayla boyadık, fıstığı yeşil kaldı
Yanlışı süsleyene, gel de lahavle çekme
Her boyayla boyadık, fıstığı yeşil kaldı
Medeniyet
söylemli, daldan dallara konar
Sofra görse kurulur, kaymağa bala banar
Modernliği sorsan, baldır bacağı sunar
Her boyayla boyadık, fıstığı yeşil kaldı
Dini kesip
biçenler, bilge uzman kesilir
İnançla aldananlar, görsen nasıl kasılır
Nalın, yanmaz kefenler, abartan arsa alır
Her boyayla boyadık, fıstığı yeşil kaldı
Mülk Allahın
diyenin, kasasında tapu bol
İnançla aldatmalar, yüzsüzlükte emin yol
Milletin çeşmesinden, hadi küpüm hadi dol
Her boyayla boyadık, fıstığı yeşil kaldı
Çarşımız cıvıl
cıvıl, ha deyince gezilmez
Gösterişli dükkanlar, neler döner sezilmez
Haksız, kese dolduran, helal haramı bilmez
Her boyayla boyadık, fıstığı yeşil kaldı
Çarşıdaki
han'ımız, en meşhur gözde handır
Çatı katında kalan, sanır kendin sultandır
Yemeyi çok severler, bin bir taam harmandır
Her boyayla boyadık, fıstığı yeşil kaldı
Handa cirit
atanlar, türlü tuzlar kavurur
Bilgelik taslayarak, okkalı laf savurur
Hakikaten dem vurup, adalete gem vurur
Her boyayla boyadık, fıstığı yeşil kaldı
Kapıdan
giremeyen duvarı oyar idi
Mala bulup kendince bir güzel sıvar idi
Hanın duvarlarını, çok renge boyar idi
Her boyayla boyadık, fıstığı yeşil kaldı
Hana gelip
kalanın, kimisi çoban idi.
Bazısı yüzük takar, pek çoğu yaman idi.
Gelen burun kıvırır, gidenler hayran idi.
Her boyayla boyadık, fıstığı yeşil kaldı
Yahya Koza