Bir kız kulesi var ta uzaklarda bir yerlerde
Denizin tam ortasında
Yalnız ve kimsesiz hüzün dolu
Ara sıra yalnızlığına dalgalar eşlik eder giderirmiş
Bazen de Karaköy' den Kadıköy'e giden vapurları seyrederek yalnızlığını unutturmaya çalışır hayata tutunmaya çalışır
Ara sıra gözleri denizin ortasındaki martılara takılır martıların balık kapma telaşı kız kulesine de büyük bir heyecan yaratır
Bir simitçi dayı gürünü veriyor
İskelenin en uç başında
Martılar simitçi dayın etrafında
Dans eder gibi uçuşmaya başlıyor
Bunu gören simitçi dayı
Birkaç tane simidini çıkartıp
Martılara doğru savurmaya başlar
Martılar heyecanla simit kapma yarışına girer
Bu durumu gören simitçi dayı kendini çok mutlu hisseder
Bu olaya tanık olan kız kulesi hiç arkadaşı olmadığından dolayı kendini çok mutsuz hisseder bir kenara oturup ağlamaya başlar
Bu durum bir martının çok dikkatini çeker bu Martı gökyüzüne süzülerek Kız Kulesi'nin etrafında kanatlarını çırparak dans etmeye başlar
Kız Kulesi çok şaşırır bu duruma bir anlam veremezse de tebessümle martıya doğru bakar gözlerinden mutluluk gözyaşları akmaya başlar
Kız Kulesi anlar ki yalnızlığını unutturacak güzel bir dost arkadaşa kavuştu için
mutluluktan çığlıklar atmaya başlar
ikisinin arasındaki bu dostluk asırlardır sürecek ki ta romanlara hikayelere konu olur
İsmail gökkuş
Not Bu Benim İlk deneme hikayem hocaların yorum yapmasını istiyorum zahmet olmazsa yorumlarında çok merak ediyorum Saygılarımla