Göçebe Çadırı




Unutulmuş hissediyorum

Kırgın savrulan kayın ağacı yaprakları gibiyim


Gök ve bulutlar sönük

Zorlukla hatırlıyorum


 

Düşündüğümde

Yüzyıllarca uzaktayım

Senden uzakta, unutanlara yakın



Bu kentin duvarlarına tırmandığımda

Göğü izlerken puslu hatırlıyorum


Atalarımın yurdunu

Kanatlı ak atların üzerinde

Uçup giderler, destanları unutulurken


Hayal meyal simalarını hatırlıyorum 

Sanırım beni ileriye taşıyorlar

Çok daha ileriye gitmelisin


Yüzyıllarca uzaktayım

Evet kayboldum

Her şeyi kaybettim

Yok oluyorum usul usul rüzgarla


Dalıyorum düşlere

Ve kayıp gök dağın ardında

Her şeyi yeniden buldum


Bunu hissediyorum

Sarılıyorum yağmur kokan toprağa

Dört rüzgarla savrulan 

Kayın ağacı yaprakları gibiyim


Gök göğün melodilerini dinlemeye cesaret edemiyorum

Geceyi yağmalanmış bir göçebe çadırında geçirirken

Yalnız ve terk edilmiş hissediyorum 

Tozlu raflarda Unutulmuş bir kitap gibiyim



Ama unutkan bozkır gibi görünüyor

Evinden uzak bir çocuk gibi üzülüyorum, ağlıyorum 

Ağlıyorum evim beni hatırlayamadı…


( Göçebe Çadırı başlıklı yazı Mikail Dede tarafından 30.03.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.