Mecruh
Kış günü penceresi açık kalmış evlere sığınan mülteci rüzgar,
güneşin birkaç tel saçını düğümledi
sırların dolaştığı tozlu bir halıya.
Nasibimi aldım efkârından 
Alnım dayanmadan istikbale 
Bir uçurum ağzında, sürgünüm başladı.

Kendimi terkederken içime doğru, acemi adımlarla
Susuz bir kuyunun tadı değiyor
kurumuş yalnızlığıma.
Ansızın kulağımda çağlıyor suyun sesi.
Düşmanım da değilmiş oysa.
Söyle hiç yumrukladın mı bir dalgayı?
Tuzu karıştı mı gözyaşına?
Garipsedin mi sana benzeyen ama senden olmayanı?

Gündüz vakti ışığı açık kalmış balkonlarda,
kurumuş yaprakları toprağına düşen
bir çiçeğin yüzü gibi kalbimin içi.
Tutamadım dalımda, gücüm yetmedi.
Düşmanım da değilmiş oysa.
Söyle hiç yumrukladın mı bir rüzgarı?
Karıştı mı soluğuna?
Tanıdın mı sana benzeyen ama senden olmayanı?

Dünyaya mıhlanmış bir çivinin boynunda
Parmak uçlarıma fısıldıyorum 
Ve usulca yanımdan geçip giden zamana.
( Mecruh başlıklı yazı Aslı Hasret tarafından 29.03.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.