Bir düş binlerce düş’ ün yorgunuyum
yüreğimin taşkınlarında saklı hicretim ve ruhumun anbean büyüyen yangınında
seyyah bir yolcuyum ve gözlerimi alamadığım kadar kendimden bu aşkın duayeni ve
rengi ve ıssızlığına meyleden bir çiçek olmanın verdiği gururla seviyorum ama
artık ve de en önce kendimi.
İflah olmaz duyguların mevcudiyeti
Kan çanağına dönmüş imgelerden
çalmasam da bu aşkı
Kefil olduğum kadar kendime
Kardığım kadar matemi
Kalenin en dik suruyum
Ruhuma eşlik eden surelerin
Dokusunda saklı bir kul olmanın
Verdiği
Kâh yitim kâh bitim ve de o sonsuz
coşkum
İzbelerde sürünen hayaletlerin
uzağında
Düşsem bile kurduğum hayallerin
tuzağına
Kucağımda saklı yeni doğmuş bebeğim
Ben aşkın azadesi
Sözcüklerim ise bu çocuğun babası
misali
Ektiğim her tohum her duygu toprağa
Ve işte silkeledim silkeleyeli
Üzerimdeki
Ölü toprağından firar ettiğim kadar
Öykündüğüm her mısra benim davam
Da sonlanmazken Conk bayırında
Hümayunum
Aşk
Hükümranım gece ve şafak
Atan şafağım ve işte o devasa şakak
Nasıl ki kalemi dondurdum
Nasıl ki yaşımı yasımı doldurdum
Şimdilerde eşlik ederken bitimsiz
coşkum
Ne nüvem
Ne nemli yüreğim
Nedamet yüklenmiş bunca insan
Bense yalnızlığımı ve aşkımı
Kalemle dikte ettiğimden de öte
Dilemması hecelerin
Kopuk düzeninde evrenin
Metanet yüklü sefil yüreğim
Ve işte içine yerleştiğim kabrim
Ve defteri kebirim
Hazzında hayatın
Şevkle sevdiğim kadarım
Belki de bir adım ötesi
Haizi olduğum isimlerin güftesi
Şiir yüklü varlığım ve şiir dolu
gözlerim
Aşkın efendisi mademki kalemim
Şiar edindiğim s/onsuzluğun gizemi
Bu dünyada bu oyunda ben de varım
Yok sayılmamdan da ötesi
Yok sayamadığım kadar bu aşkın
kahramanı
Ve tekil varlığımda
Ve tek tüfek ruhumda
Tünediğim her şafak
Kükrediğim asla değil yeknesak
Bir kuram ve nicesi
Olur mu hiç aşkın kanunu
Temyize gitse de yürek…