Yalnızlığın Künyesi...






Binlerce ama binlerce düş ekmeliyim önümde duran bakir boş sayfaların yalnızlığına biat ve işte kâh uzağımda kâh yakınımda çemkiren iblise inat arşı alaya çıkan huzursuzluğumun bir şiir olarak vücut bulduğu şu pekmez kıvamında kendime duyduğum hasretin de tüm çekincesini sonlandırıp yediğim vurgunun hatırına yumrukluyorum kapını ama usulca ama derinden ama…

 

 

 

Sür-git bir hezeyan aşka namzet

Süregelen bir izdiham

Yüreğimin o endamlı o kalabalık yalnızlığı

Göğün de çektim mi kornişlerini

Asla da perdelenmeyen kalp gözümün kehanetini

Hangi falcı adlandırabilir ki?

 

Sefasını sürdüğüm kerametin bir sonrası

Asal ve de asi/l bir sayı olmamın bedeli midir yoksa?

Ve işte düz duvara tırmanan kalemimin

İhlal edilmiş sınırlarına rağmen

Bense sınırda nöbet tutan bir asker misali

Kayıplarımın da yasını tutmayı bıraktım bırakalı

Ayıp bir sözcükten çok uzak

Ar damarım ve içinde saklandığım

O münferit heceye

Yağan isyanım

Anbean da gözlerimle deldiğim

Karanlığın radarına takılı

Endamlı bir gök kuşağıyım hani…

Var mıdır sahi?

Var mıdır bir ziyanı?

 

Coşkunun müptelası

Bazense devrik bir kral gibi

Tahtımı bırakacağım bir varis arayışı

Oysaki müptelayım ben yalnızlığa

Yazılası şiirlerse düşmezken yakamdan

Yandığımın da miladıdır

Bende dinmek bilmeyen bu rüya bu sevda

 

Hazin değil hazan değil

Hicap hiç ama hiç değil:

Gel gör ki;

Yazılası her şiir bir ferman

Yazılası her nesir

Yüreğimi örttüğüm atlastan yorgan

Üşüsem bile

Ötelensem de

Ötekileştirilmiş nice insandan biri

Bir b/ölü aşkım mademki

Ölümsüzlüğün de dilemması

Cahil c/esaretinde severken ben sizi.

 

Bir hegemonya

Yoksa mutluluk sadece bir ütopyadan mı ibaret?

Geçtim, azizim

Yeter ki aziz olsa sen iki cihanda da.

D/ağlanmış bir yürekse aralıksız nöbette içtimada

Vurgun yediğim

Her daldığımda derine soluksuz kaldığım

Ve işte oksijenim iken şiir

Okside edilmiş imgelerden derlediği kadar

Kanayan bir surede saklıdır

Rabbime teslimiyetim

 

Kan kaybından değil

Mürekkebin kaybından kaygısından derlediğim

Dingin bir yürekse eğer ki ikbalim

Daha da çok sevmeliyim daha da çok

Lakin bu saatten sonra sadece kendimi.

 

İkrarı mı ibrazı mı?

İdam fermanında saklı bir kayıt bir sikke bir coşku

Derlediğim topladığım kadar da ötemi berimi

Eşkâlim hem aşk hem şiir:

Yalnızlığın künyesinde saklı iken de iki ismim

Cüret etmekle iştigal hem

Bu yürek bu kalem

Önünü asla alamadığım

Sevgimin

B/ağlanmadığı kadar basireti

Hüznümü mazur gör

Ne de olsa şiir ve aşktır

Yaşama sebebim

Yâdında dünün yargıya intikal

Eden…

 

Ömürlük zindanımsa beni benden eden

Gel gör ki:

Yoktur da tek şikâyetim

Alıngan sevgimden taviz vermediğimden de öte

Alıntısı evrenin

Algı eşiğimde ise sihirli bir kelime iken aşk:

Mütereddit değilim hem artık severken

Tebessüm ehli bir şiirle kainata selam verirken….

 


( Yalnızlığın Künyesi... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 16.03.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.