M. NÝHAT MALKOÇ

Aylardan beri Filistin’de bir insanlýk trajedisi yaþanýyor.

Aylardan beri Filistin’de bir insanlýk trajedisi yaþanýyor. Ölüm füzeleri Gazze’yi yine kan ve gözyaþý seline çevirdi. Zalimlikte sýnýr tanýmayan Ýsrailliler, genelde Filistin’i, özelde Gazze'yi ablukaya alarak üç binin üzerinde masum insanýn ölümüne sebep oldu. 1967’deki meþhur Altý Gün Savaþlarýndan bu yana böyle aðýr kayýplar doðuran bir saldýrý gerçekleþtirilmemiþti. Binlerce Filistinli de bu saldýrýlarda yaralanmýþ durumda. Ýçlerinde çok aðýr yaralýlar da var. Ýsrail saldýrýyý devam ettirme kararlýlýðýnda görülüyor. Zira yedek askerlerini de da savaþa çaðýrdýlar. Buna bence savaþ deðil, ancak çirkin bir kuþatma veya saldýrý denebilir. Çünkü Ýsrail’in karþýsýnda donanýmlý bir güç yok. Sapanla taþ atan çocuklara sürekli modern toplarla karþýlýk veren Ýsrail askerlerinin çirkin yüzünü unutmadýk. Ýsrail, bu bölgede barýþ istemiyor; kan ve gözyaþýna doymuyor.

Ýsrail, sivil yerleþim yerlerini de bombalýyor. Masum, savunmasýz insanlarý, çocuklarý, kadýnlarý öldürüyorlar. Erkekçe deðil, kalleþçe savaþýyorlar. Nefretin salyalarý akýyor þom aðýzlarýndan. Bir zamanlar Hitler tarafýndan soykýrýma uðrayan Ýsrailliler, çektikleri acýlarý unutmuþ gibi gözükerek bu sefer de kendileri Filistin kökenli Müslümanlara soykýrým uyguluyorlar. Saldýrganlýkta sýnýr tanýmayarak adeta Hitler’e rahmet okutuyorlar. Bu davranýþlarý Hz. Musa’nýn öðretilerine uyuyor mu acaba? Tevrat’taki On Emir’i bile dikkate almýyorlar. Kendilerince kutsal sayýlan Hanuka ve Þabat’ta bile ölüm mesaisine ara vermiyorlar. Demek ki lanetli Ýsraillilerin gözü, dinlerini bile görmeyecek kadar dönmüþ.

(Me)denî Batý ülkelerinin kulaklarý duymuyor, gözleri görmüyor

            Filistin’in her zaman olduðu gibi yine yüreði yaralý; hatta þimdi yaralýdan öte, parçalanmýþ. Eli kolu baðlý, çaresiz insanlar!… Dünyanýn sözde medenî ülkeleri sanki bir savaþ oyununu seyrediyor gibi bigâne duruyorlar yaþanan acýlara… (Me)denî Batý ülkelerinin kulaklarý duymuyor, gözleri görmüyor, vicdanlarý boþalmýþ sanki… Siyonist canavarlarý diþlerini bilemekle meþgul. Ýnsanlýk yerlerde sürünüyor. Kadýnlarýn hýçkýrýklarý gök boþluðunda yanký buluyor. Son nefesini vermeye hazýrlananlar kelime-i þahadetleri düþürmüyorlar dillerinden. Bu manzara Mehmet Akif’in þu dizelerini hatýrlatýyor bizlere:

“Öteden sâikalar parçalýyor âfâký;
  Beriden zelzeleler kaldýrýyor a’mâký;
  Bomba þimþekleri beyninden inip her siperin;
  Sönüyor göðsünün üstünde o arslan neferin.
  Yerin altýnda cehennem gibi binlerce laðam,
  Atýlan her laðamýn yaktýðý: Yüzlerce adam.
  Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
  O ne müthiþ tipidir: Savrulur enkaaz-ý beþer...
  Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
  Boþanýr sýrtlara vadilere, saðnak saðnak.”

Bugün Filistin’de tarifsiz acýlar yaþanýyor. Gazze’de onlarca milyar dolarlýk altyapý zayiatý var. Burada iki milyonluk Filistin halký açlýða terk edildi. Ýsrailliler Filistin sýnýrlarýný kalýn duvarlarla çepeçevre ördü. Hamas, mevcut duvarýn bir kýsmýný ortadan kaldýrdý. Ýsrailliler Gazze’yi yerle bir ettiler; elektriðini, suyunu kestiler. Filistin halký Hamas’ý iktidara getirdiði için cezalandýrýlýyor. Onun için iki yýldan beri Filistin’e ambargo uygulanýyor.

Ortadoðu sadece Osmanlý döneminde huzur ve emniyet içinde yaþadý. O dönemde de fitne odaklarý boþ durmadý þüphesiz. Araplarla Osmanlý’nýn arasýný açmak için çok çaba harcandý. Fakat Müslüman’ý Müslüman’a kýrdýrmak isteyenler gayelerine ulaþamadýlar. Osmanlý, tarih sahnesinden çekilince Ortadoðu’da dengeler sarsýldý. Ýsrail mikrobu düþtü bu güzel topraklara. Bu mikrop hastalýk saçtý dört bir yana. O gün bugündür bu topraklarýn halký aradýðý huzuru bulamadý. Zalimler de, mazlumlar da tedirgin yaþadý bu sancýlý coðrafyada.

“Nihayet Mescid-i Aksa’yý da yaktýn ey Yahudi!.."

Türk þiirinin en büyük þairlerinden biri olarak gördüðüm Sezai Karakoç’un ta 1969 yýlýnda Diriliþ Dergisi’nin birinci sayýsýnda yayýnlanan “Ey Yahudi” adlý bir þiiri var. O günden bugüne aradan yarým asrý aþkýn bir zaman geçmiþ. O yýllarda Yahudiler, Mescid-i Aksa’yý yakmýþlardý. Karakoç da bu menfur olay üzerine þu dizelerle baþlayan “Ey Yahudi” adlý þiirini yazmýþtý:

“Nihayet Mescid-i Aksa’yý da yaktýn ey Yahudi!..
 Asýrlardýr insanlýðýn ruhunu yaktýðýn gibi ey Yahudi!..
 Aya çýkarak göðe çýktýðýný sandýn ey Yahudi!..
 Göðe çýktýðýna inanýr inanmaz
 Büyük Peygamberin göðe çýktýðý yeri yaktýn ey Yahudi!..
 Mescid-i Aksa’yý yaktýn ey Yahudi!..
 Daha doðrusu yaktýðýný sandýn ey Yahudi!..
 Senin yaktýðýn gökteki Mescid-i Aksa’nýn ancak
 gölgesidir ey Yahudi!..
 Senin yaktýðýn Mescid-i Aksanýn ruhu deðil,
 Taþ, toprak ve aðaçtan iþaretidir ey Yahudi!..”

Acýyý hep Filistinliler çekti, öz vatanlarýnda parya durumuna düþtüler.

Öte yandan bilindiði gibi Ýsrail kurulduðu günden beri ABD’nin küçük, þýmarýk çocuðu rolünü oynuyor. Sürekli ABD tarafýndan korunuyorlar. ABD her seferinde, Ýsrail’i kýnýyor gibi görünse de gerçekte bu hainleri destekliyorlar. Yani tam bir ikiyüzlülük sergiliyorlar. Özellikle bugünkü ABD Baþkaný Biden, Ýsrail’e büyük destek oluyor. Joe Biden'dan sonra da bu destek artarak devam edecektir. Ýsrail hükümetleri ise bugüne kadar, Filistin meselesini hep oylarýný artýrmak, halk nezdinde þirin görünmek için iç politika malzemesi olarak kullandýlar. Ýsrail halký da onlarý oyla ödüllendirdi. Ezilenler, horlananlar hep Filistinliler oldu. Acýyý onlar çekti, öz vatanlarýnda parya durumuna onlar düþtü.

 Ýsrail, Filistinlilere yönelik saldýrýlarýný Hamas’ýn taciz ateþleriyle iliþkilendiriyor. Bu gerçek dýþý bir savunmadýr, basit bir bahanedir. Ýsrailliler bu saldýrýlardan evvel de Gazze’ye yönelik büyük baskýlar ve ambargolar uyguluyorlardý. Hayatý yaþanmaz kýlýyorlardý. Bugün Filistin’de baþta kadýnlar ve çocuklar olmak üzere sivil halk da öldürülüyor. Fakat Hamas'ýn da oturup, aklýný baþýna alýp mantýklý düþünmesi gerekiyor. Onlar da bin düþünüp bir hareket etmeliler. Zira bu bölge çok hassas bir bölge… Ateþle barut yan yana… En küçük bir tahrik hemen kývýlcýma dönüþerek bugünkü gibi acýklý ve berbat neticeler doðurabiliyor.

Yahudilerin gözleri körelmiþ, kulaklarý ve vicdanlarý saðýrlaþmýþtýr. Ýnsan oluþlarýna dair basit bir suretten baþka delilleri yoktur. Toprak bile onlarý üzerinde taþýmaktan muzdariptir. Mahþer meydanýnda, vücutlarýndan akan terlerinde boðuluncaya kadar da akýllarý baþlarýna gelmeyecektir. Onlar daima insanlýðýn baþ belasý olacaklardýr. Allah onlarýn þerlerinden Müslümanlarý muhafaza eylesin; barýþý ve dostluðu kalplerine soksun.

Filistinliler Osmanlý Devleti döneminde en güzel günlerini yaþadýlar.

Osmanlý Devleti döneminde Filistinliler en güzel günlerini yaþadýlar. Ne zamanki Osmanlý o topraklardan çýktý, iþte o zaman Filistin’de hayatýn tadý tuzu kalmadý. Filistin topraklarý 104 yýldan beri iþgal altýndadýr. Ýsrail, Filistin’de devlet terörü uyguluyor. Ýsrail askerleri en geliþmiþ silahlarla çocuk, kadýn, yaþlý demeden önlerine gelenleri öldürüyorlar. Osmanlý’nýn þefkatine bütün dünya muhtaç… Fakat ne yazýk ki zamanýnda kýymeti bilinmedi.

Ýsrail’in kalleþ saldýrýlarýndan sonra Gazze ve civarý ölüm tarlasý görünümünde. Her taraf ölü ve yaralýlarla dolu… Çaresizlik, acý ve gözyaþý seller gibi. Hastanelerin morglarý cesetlerle dolmuþ. Yaralýlarýn tedavisi için hastanelerde yeterli ilaç ve yetiþkin personel yok. Ambulanslarýn acý sesleri kulaklarý saðýr ediyor. Fakat kör Ýsrailliler görmüyor, saðýr Ýsrailliler duymuyor. Sanki her biri göðüs boþluðunda vicdan yerine taþ taþýyorlar.

Filistin meselesi uzun yýllardan beri devam ediyor. Ýsrail’in bu vahþi saldýrýlarý ve gayri insanî yaklaþýmý sürdükçe bu sorun yakýn zamanda kolay kolay çözüme kavuþmayacaktýr. Filistin, özgürlük direniþinden ve inançlarýndan vazgeçmediði için cezalandýrýlýyor.

Ortadoðu sadece Osmanlý döneminde huzur ve emniyet içinde yaþadý. O dönemde de fitne odaklarý boþ durmadý þüphesiz. Araplarla Osmanlý’nýn arasýný açmak için çok çaba harcandý. Fakat Müslüman’ý Müslüman’a kýrdýrmak isteyenler gayelerine ulaþamadýlar. Osmanlý, tarih sahnesinden çekilince Ortadoðu’da dengeler sarsýldý. Ýsrail mikrobu düþtü bu güzel topraklara. Bu mikrop hastalýk saçtý dört bir yana. O gün bugündür bu topraklarýn halký aradýðý huzuru bulamadý. Zalimler de, mazlumlar da tedirgin yaþadý bu sancýlý coðrafyada.

Filistin sorunu bazý çevrelerin iddia ettiði gibi Arap-Ýsrail sorunu deðil.

            Filistin sorunu bazý çevrelerin iddia ettiði gibi Arap-Ýsrail sorunu deðil, bütün dünya Müslümanlarýnýn sorunudur. Zira Mescid-i Aksa bizim ilk kýblemizdir. Biz evlerimizde televizyonlarda maç seyreder gibi kardeþlerimiz olan Filistinlilerin ölüm haberlerini izliyoruz. Osmanlý dört yüzyýl boyunca Filistin’e egemen oldu. Bu süre içerisinde bu topraklarda hiçbir ayaklanma olmamýþtýr.

            Bugün dünyada 10 milyonun üzerinde Filistinli vardýr. Bunlarýn önemli bir kýsmý kamplarda ve zindanlardadýr. Bazý yanlý çevrelerin söyledikleri gibi Filistinliler topraklarýný satmadý. Filistinliler öyle çilelere maruz kalýyor ki bunlarý aklýnýz almaz.  Geçmiþte zalim Ýsrailliler bir Filistinli anneye öz evladýný fýrýnlarda piþirip getirdiler. Yine bir annenin sekiz evladý kaçýrýldý, sonra baþlarý kesildi, bir torbaya konulup anneye teslim edildi. Her gün çocuklarýn kollarý, bacaklarý kýrýlýyor. Bu çaðda bu iþkenceleri yaþayan Filistinlileri kimse görmüyor, görenler görmezlikten geliyor. Acýlar katmerleþiyor, fakat kör gözler görmemekte ýsrar ediyor.

            Filistinliler her gün vatanlarý için ölüyorlar. Daha ne yapsýnlar? Ýsrailliler Filistinlilere uçak bombalarýyla saldýrýyorlar. Þeyh Yasin’in boynundan aþaðýsý felç olduðu halde Ýsrailliler onun fikirlerine tahammül edemediler. Ýki roket attýlar üzerine. Þehit ettiler hareket kabiliyeti olmayan hasta bir insaný. Her evden en az bir kiþi þehit olmuþ. Bunun yanýnda hemen her evden bir veya birkaç kiþi Ýsrail zindanlarýnda çürüyor. Ýsrail terör devletidir. Ýsrail uzun yýllardan beri terörle ve kanla besleniyor.

            Savaþlarda normal þartlar altýnda çocuklar ve kadýnlar hedef dýþýnda tutulur. Asker askerle savaþýr. Fakat Ýsrailliler nedense böyle yapmýyorlar. Özellikle kadýnlarý ve körpe çocuklarý öldürmekten büyük zevk alýyorlar.

Yahudiler dün olduðu gibi bugün de Müslümanlara duyduklarý tarihî kinlerini kusmayý sürdürüyorlar. Her fýrsatta gerçekleri tersyüz ediyorlar. Ellerindeki sýnýrsýz sermayeyle gariban Filistin halkýna yapmadýklarýný býrakmýyorlar. Sonra da dünyanýn gözünü boyayarak kendilerini haklý çýkartmaya çalýþýyorlar. Bunca kin ve nefret dolu saldýrýlardan sonra Filistinlilerden ve Müslümanlardan sevgi ve hoþgörü bekliyorlar. Umduklarýný bulamayýnca Müslümanlarý antisemitizm damgasýyla yargýlýyorlar. Ýnsanlýk bu çirkef oyuna gelmemelidir.

            Ýsrail iþgal devleti uzun yýllardan beri kanla besleniyor.

Uzun senelerden beri bir büyük dram yaþanýyor Filistin topraklarýnda. Dünyanýn sözde medenî, hakikatte deni milletleri bu trajediyi sadece seyrediyor. Ýþgalci Siyonistler azgýnlýkta ve kýzgýnlýkta sýnýr tanýmýyorlar. Bu topraklardaki insanlar açlýða ve susuzluða mahkûm ediliyor. Hastalar için ne doktor, ne de ilaç var. Filistin’e uygulanan her türlü ambargo, hayatý yaþanmaz kýlýyor. Aþ ve ilaç bulamayanlar ölümün kollarýnda buluyorlar kendilerini.

            Siyonistler taþ taþ üstünde býrakmýyorlar. Ýsrailliler kadar Müslüman öldürmeye hevesli bir baþka millet görmek mümkün deðildir herhalde. Bu ne kindir, bu ne insafsýzlýktýr anlamak zor… Sen kalk Müslümanlarýn topraklarýný topyekûn iþgal et, sonra barýþtan söz et…

Aslýnda Ýsrail’in en büyük karýn aðrýsý Hamas’ýn iktidarýný içine sindirememesidir. Yasal yoldan, seçimle iþbaþýna gelen Hamas’ý muhatap kabul etmek istemiyorlar. Bu hükümetin yýpranmasý için planlar yapýyorlar. Kýsa zamanda iktidardan uzaklaþmalarý için çalýþýyorlar. Ýsrail iþgal devletinin Gazze ve Batý Yaka’da gerçekleþtirdiði tüm saldýrýlarýn ve tutuklamalarýn altýnda bu sindirim bozukluðu yatýyor. Siyonistlerin çirkefliklerinin sonu gelmez; biri biter, öbürü baþlar. Yahudi mantýðý býktýrma taktiði üzerine kuruludur.

Ýsrail iþgal devleti uzun yýllardan beri kanla besleniyor. Araba nasýl petrolle hareket ediyorsa Ýsrailliler de kanla ve kandan aldýklarý sözde güçle hareket ediyorlar. Ýsrailliler öldürmeden, Müslüman kaný akýtmadan ayakta kalamayacaklarýna inanýyorlar. Onlar bu mantýkla hareket ettikçe Filistin’de barýþ ve sükûnet olmayacaktýr. Ýsrail daima Filistin’in uzlaþmaz tutumundan yakýnýyor. Bu neyin uzlaþmasý anlamak mümkün deðildir. Sen gel benim topraklarýmý iþgal et, sonra da benimle uzlaþma zemini ara… Sen evvela iþgal ettiðin topraklardan çýk hele, ondan sonra oturup konuþalým, uzlaþma ve barýþ zemini arayalým.

            Filistinliler yýllardan beri topraklarýný yiðitçe savunuyorlar. Modern silahlara taþla ve sapanla karþýlýk veriyorlar. Neticede maddî savaþý kaybetseler de manevî cephede hep onlar kazanýyorlar. Filistin bu ucuz ve miadý dolmuþ tehditlere pabuç býrakacak deðil ya… Sonuna kadar mücadeleye devam edeceklerdir.

            Dünyanýn küresel sermayesi ortak hareket ediyor.

Dünyanýn küresel sermayesi ortak hareket ediyor. Coca Cola önceki yýllarda bütün kârýný Filistinlileri öldürmeleri için Ýsraillilere baðýþladý. Onlar bunca acýlarý derinden yaþarken bizler ne yapýyoruz? Bizler hâlâ onlarýn ürünlerine para vererek dostlarýmýzýn ölümüne zemin hazýrlýyoruz. Allah bizi canlarýmýzla ve mallarýmýzla imtihan ediyor. Toplumumuzda Yahudi zihniyeti yerleþtiriliyor.

Bugün Filistin ve Irak’ta yaþananlarý doðru okuyamazsak buralardaki yangýn bizim ülkemize de sýçrayacaktýr. Hiçbir Müslüman, Müslümanlarýn çektiði acýlarý görmezlikten gelemez. Allah bizlerden Müslümanlara karþý tavýr ve davranýþlarýmýzýn hesabýný da soracaktýr. Günümüz Müslümanlarý niçin bu kadar þuursuz ve vurdumduymazdýr? Oysa Allah cahil ve zalim bir kavme hidayet nasip etmez. Müslümanlar ‘iman ettik’ demekle kurtulacaklarýný mý sanýyorlar? Kendimize çekidüzen vermeliyiz, uyanýk olmalýyýz. ‘Yediðimiz gýdalarda domuz yaðý var mý, yok mu?’ diye dikkat ediyoruz da izlediðimiz televizyonda, okuduðumuz gazetede domuzluk var mý, yok mu diye dikkat etmiyoruz. Baþýmýza felaketler gelmeden hayatýmýzý yeniden tanzim etmeliyiz.

Bugün Filistin topraklarýnda büyük bir zulüm ve acý yaþanýyor. Ýsrail, Mescid-i Aksa’yý yýkarsa bu yeni bir dünya savaþýnýn baþlangýcý olacaktýr. Ýsrailliler Mescid-i Aksa’nýn altýný boþalttýlar. Bir depremde bu ulu mabet çökebilir. Oysa bu mescit bizim için çok önemlidir. Mescid-i Aksa bizim ilk kýblemizdir. Filistinliler Mescid-i Aksa’nýn ruhaniyetiyle ayakta duruyorlar. Filistinliler Müslümanlarýn bu ilk kýblesini korumak için canlarýný ortaya koyuyorlar. Onlara bu davalarýnda ve mücadelelerinde yardýmcý olmak boynumuzun borcudur. Filistinlilerle ortak hareket etmek ve onlara yardýmda bulunmak görevimizdir.

Ýsrail’i anladýk da Ýslâm dünyasý nerede?

Damarlarýmýzda dolaþan þeytanýn hilelerine karþý uyanýk olalým. Unutmayalým ki nefis þeytanýn tahtýdýr. Allah bizi hesaba çekmeden kendimizi hesaba çekelim. Yusuf Ýslam’ýn þu sözü ne kadar düþündürücüdür: “Ben Kur’an’ý tanýmadan evvel Müslümanlarý tanýsaydým belki de Müslüman olmazdým” Bu söz son durumumuzu açýkça ortaya koymaktadýr.

Nefislerin alabildiðine semirtildiði, vicdanlarýn saðýrlaþtýrýldýðý hastalýklý bir çaðda yaþýyoruz. “Müslümanlar kardeþtir” ilahî mesajý çoktan unutulmuþ. Ümmet bilinci yaralanmýþ, yerlerde sürünüyor. Baþýmýza gelenler hep bu yüzdendir. Þair Karakoç bu þiirinde Filistinli Müslüman kardeþlerine uzaktan bakan, yüreði sýzlamayan, yardýma koþup da kanayan yaralarýný sarmayan ahir zaman ümmetine kýzgýnlýðýný dile getirir. Mescid-i Aksa’nýn ateþinin ümmetin ruhundaki ve körelen vicdanýndaki buzlarý çözmesi temennisinde bulunur:

“Ölüler gibi donmuþ bizlere de
 Belki Mescid’in ateþinden bir köz düþer de
 Buzlarýmýz çözülür ey Yahudi!..

Ýnsanlar farklý anlayýþlar ortaya koymaya çalýþsalar da Müslümanlýk bir tanedir. Nas ile sabit bir konuda içtihat olmaz. Bizim dinimiz de nastýr. Zanlarýmýzý din edinmeyelim. “Þeyhime tabi olmayanýn þeyhi þeytandýr” kýsýr anlayýþýný býrakalým. Birlik ve beraberlik içinde olalým. Allah’a ve Peygamberimize inananlar ve tabi olanlar tek bir cemaattir. Asýl tehlike ve felaket; içimizde, beynimizde yanlýþ yorumladýðýmýz Müslümanlýk anlayýþýmýzdadýr. Her fýrsatta Filistin’e destek olalým. Filistin’in biz Müslümanlar için ayrý bir sembolik anlamý da vardýr. Zira Filistin düþerse Çeçenistan düþer, Irak düþer, Türkiye düþer.”

Ýsrail’i anladýk da Ýslâm dünyasý nerede? Hani Müslümanlar bir vücudun azalarý gibiydi.  Biri rahatsýz olunca bütün bünye rahatsýz olurdu. Ýslâm ümmeti bu olup bitenleri hiç mi görmüyor? Niye herhangi bir müdahalede bulunmuyorlar? Oysa Müslümanlarýn tükürüðü bile Ýsrail'i boðmaya yeter. Fakat Müslümanlar baþsýz ve darmadaðýn. Yazýk, çok yazýk!...

Ýnananlar! Müslümanlýðýmýz lafta kalmasýn, Müslüman kardeþlerimize yardým edelim.

“Bir gün gelecek azgýnlýðýn sona erecektir / Kutsal Kudüs kurtulacak."

Üç dince de kutsal bir mekân sayýlan, Peygamberimizin Mirac mucizesini yaþadýðý yerlerden Mescid-i Aksa’nýn da bulunduðu Kudüs yýllardýr Siyonistlerin kirli çizmeleri altýnda inim inim inliyor. Siyonist terörü ve vahþeti bir asrý aþkýn zamandan beri nefes aldýrmýyor Müslümanlara. Karakoç “Ey Yahudi” adlý þiirinde Filistinlilerin yaþadýklarý acýlarýn asýl müsebbibinin gevþek Ýslam ümmeti olduðunu söyleyerek Müslümanlarýn bunun aðýr cezasýný çektiðini hatýrlatýyor. Bir gün Kudüs’ün kurtulacaðýna ve Yahudilerin aðýr cezalarla cezalandýrýlacaðýna inanýyor:

“Bir gün gelecek azgýnlýðýn sona erecektir / Kutsal Kudüs kurtulacak
 Mescid-i Aksa’yý bu ümmet altýndan ve zebercetten ve yakuttan
 Yeniden yapabilecek bir kudrete erecektir
 O gün Tanrý’nýn azabý senin için þiddetli olacaktýr
 Biz istesek bile seni ondan kurtaramayacaðýz ey Yahudi!..
 Bize bu yapýlaný yapan sen deðilsin
 Biz kendi cezamýzý çekiyoruz
 Sen de bir gün kendi cezaný çekeceksin ey Yahudi!...
 Sana yeryüzü lanet edecektir
 Sana gökyüzü lanet edecektir ey Yahudi!..
 En kýsa zamanda tövbe yolunu tutmazsan ey Yahudi!..”