Bir Daha Ölürüm
BİR DAHA ÖLÜRÜM

Sen bana böyle, gözlerine sarmalayıp sararmış yüzündeki hüznünle,
durdukça hayatımın yamacında;
çok uzaklarda bir hasret türküsüyle içine dökülür, dilim dilim sana bölünürüm.

Biliyorum İstanbul’a olağan dışı küskünsün bu ara.
Oysa ben sana bir İstanbul hasretiyle vurulmuştum.
Birlikte gemileri limanlarından kaldıracak, açılacaktık enginlere.
Boyanacaktı bulutlar maviliklere.
Kar beyazına bürünen çam kokularından İstanbul’u koklayacaktık?  

Bir türlü bırakamadıklarımızın fırtınalarıyla düşüp durmaktayız;
bu hayatın içinde devamlı.
Şimdi kim bilir senin sislenen ıslak kirpiklerinde;
mevsimsiz bir aşk nasıl da üşür,
sallanıp durur buzdan damlaların üstünde.

Çok uzak iklimlerde İstanbul’u ve seni düşünürüm, bir de içine çöken o kendine dair suçlamalarını.
Bir çocuğun gözlerinden düşen korkular,
çizerken gamzelerine o mahzun gülüşü,
her seferinde bir daha ölürüm.

Bir kış günü, İstanbul’da belki de bir adım ötemde, doğuşunla yaşama müjdelendiğin gün, parmaklıklarına asıldığım bir uzun esaretin, karanfil kokan günlerini sayardım.
Bir bebeğin göz bebeklerinden bir gün,
zamansız bir sevdadan tomurcuk olup;
içime yürüyeceğini, bilir miydim ki seninle bu olacakları?

Sen bana böyle, gözlerine sarmalayıp sararmış yüzündeki hüznünle;
durdukça hayatımın yamacında,
her seferinde bir daha ölürüm.

Ali Arslan
( Bir Daha Ölürüm başlıklı yazı Ali Arslan tarafından 5.03.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.