DOĞALGAZ BAĞLATIP KÖMÜR SOBASI KURMAYALIM


Önce Türkiye’ye, sonra Ankara ve İstanbul gibi büyük kentlerimize geldi. Giderek yurt düzeyine yayıldı. İnsanlar merak, korku, biraz da heyecanla bekliyorlardı. Doğalgazla ilgili duyumlarımı ve şahsen tanık olduğum gözlemlerimi aktarmak istiyorum. İlgilenenlerin kararlarında belki yararlı olabilir umuduyla…

Ana muhalefet lideri Bülent Ecevit’in çevreyle ilgili eleştirisini alayla karşılıyordu, iktidar milletvekilleri. Bunlara karşı “Meclise gelirken gördüğüm kuş cesetleri, hava kirliliğinin en önemli kanıtıdır.” Gibi çıkışını hiç unutmuyorum. O günlerde, Ankara’nın kirli havası, Türkiye’nin gündemini uzun süre işgal ediyordu. Hava kirliliği sorunu, giderek gelişen tüm kentlerimizin birinci konusu olmuş, yetkililer çareyi, ithal kömür ve doğalgazda aramışlardı.

Doğalgazın bağlanması, ithal kömürün yaygın kullanımı, kükürtlü kömürün yasaklanması ile Ankara, Türkiye’nin en temiz havasına sahip kentlerinden birisi oldu. Evlerin ısıtılmasında kullanılmak üzere büyük şehirlerden başlayarak nihayet kentimize de gelebildi, asrın harikalarından biri sayılan doğalgaz.

Sözün burasında yaşayanlardan dinlediğim üç örneği anlatmak isterim.

1- Doğalgazı kalorifere merkezi olarak bağlattık. Ayrıca kapımızın önüne koyduğumuz bir saatten geçen gaz, yalnız mutfak ve şofbene geliyor. Yani kalorifer ortak, ocak ve şofben bireysel. Kalorifer yakma işini kapıcıyla yönetici öğrenmiş, onlardan başka kimse dokunamıyor. Evin içinde yaz kış aynı kıyafetle dolaşıyoruz. Yani kış mevsiminin nasıl gelip geçtiğini anlamıyoruz. Yakıt parası ise önceki kullandığımız kömür ve tüp gaz parasından çok değil. Hem iyi ısınıyor, hem temiz hava soluyoruz.

Doğalgazdan memnunuz.

2- Beşinci katta oturuyorum. Heves güves doğalgaz bağlattım. Bir kombi aldım. Yaz boyunca ocakta ve banyoda kullandım. Üstelik şofben masrafından da kurtuldum. Çünkü kombi aynı zamanda şofben görevini de görüyor. Keyfime diyecek yoktu. Cüzi bir parayla hem yemeklerimizi, hem banyomuzu yaptık. Ne zamanki kış geldi. İlk faturayla neye uğradığımızı şaşırdık. Rakam, bize göre astronomikti. Çünkü evin altı soğuk, üstü soğuk. Merdivenler hepten soğuk. Zaten kiracıyım. Ne tavan altında izocam, ne pencerelerde PVC. Baktım olmuyor. Havayı ısıtamıyorum. İyi ki satmamışım emektar kömür sobasını. Eski yerine tekrar kurdum da kemiklerimize kadar ısınıyoruz, şimdi…

Ama mutfak ve banyoda çok rahat oluyor doğalgaz canım. Tüpe göre hayli uygun kesemize.

3- Zemin katta oturuyorum. Pencerelerim de sağlam. Kombiyi en düşük ayarda yakmama rağmen gayet iyi ısınıyorum. İşçi emeklisiyim elime para geçtikçe önce doğalgaz yükletiyor, zamlardan korunmaya çalışıyorum. Eve her giriş çıkışlarımda gözüm, doğalgaz sayacındadır. Sayaçtaki gaz azaldıkça tedirgin olurum. Buna rağmen tozdan dumandan kurtulduğum için halime şükrediyorum.

Doğalgazdan çok memnunum.

Birkaç örnek sundum gündemdeki konuyla ilgili. Ben anlatanların yalancısıyım. Doğalgaza heveslenenlere bir ışık olur mu bilmem. Herkes evinin konumunu daha iyi bilir. Sonradan pişman olmamak için sorup soruşturmakta yarar var diyor, herkese esenlikler diliyorum.


( Doğalgaz Taktırıp Kömür Sobası Kullanmayalım başlıklı yazı RasimCANBOLAT tarafından 4.05.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.