Bir düş ekini.
Bir gülüşün ekimi.
İçli hicaz sözcüklerin külünde saklı
yüreğin nemi…
Ah, metruk gezegen
Telaşla düştüğüm yolda, kaçkın
Aklımın rabıtasında saklı
Niyazı sunduğum sadece Tanrı
Nazımla döktüğüm taşlar eteklerimden
Hırpalanmış bir çırpıda ölümü
pelesenk eden diline
Dilemması oysaki umut ve sevgi
Ve işte kâinatın ç/ağrısı
Şairin de elinden kayıp düşen yüreği…
Hummalı bir gönül
Ukdesi derin nasıl da hemhal
Öznesine kefil
Şairin hicreti cihadı
Ön sözü olsa ne ki hem hayatın
çetrefilli yolları
Bir buse ise şiirin çapkın bakışı
Teyakkuzda gün gece
Devinen aralıksız binlerce hece
Makbul olan başının tacı
Sitemi sevdiğine
Yarım adada saklı telaşı
Bir yudum su niyetine de içti mi
Ve işte içtimada çapaklı gözleri
Kalemin yıkılmayan kalesi
Varsa yoksa aşkın hutbesi
Özün sözün dingin karşıtı
Bir yoksunluk addedilen varsa yoksa
şairin hissettiği
Gönlün radarı
Sözcüklerin atar damarı
Sahi, var mıdır şairin bir ederi?
Hükmedene sevdalı
Sevecen ruhunda saklı düne vedası
Kemale erse ne ki şair?
Külünden doğmadıktan sonra
Varsın olsun dününe kefil
İtiraz dilekçesi nasıl ki geçti
onaydan
Onamı hayatın
Olur olmaz sevdadan yana sabıkası
Bir sapaksa eğer ki şiir
Sarmalında hiçliğin dokunmasın da
kimse yarasına
Ağdalı değil ömür
Ağa takılı şair
Belki de bir ip cambazı
Gergin yüreğinin tam da üstünde
yürürken
Boynuna geçen ilmek
İşte bir başkaldırı
Bir gözaltı
Şahikanın kırık kanadı
İdam sehpasında dizili sözcükleri
Sevginin korunda
Yalnızlığın olurunda
Aşkın himayesinde
Ve işte şairin yüreği
Tuttuğu o devrik çetele
Bir mizansen belki de yaşam
Aşkın kaçıncı kuvvetinde doğar ki
yeniden insan?
Gönlün sureleri
Acının sureti
Kapışan yer gök ve işte o kayıp
minvalde
Seken bir kör kurşun gibi
Kalemin de aşkın da hikmeti…